Monthly Archives

Şubat 2015

Diş Hekim Fiyatları

Zirkonyum Diş Kaplama

20 Şubat 2015

Diş zirkonyum kaplamaları dişler üzerinde meydana gelen problemlerde, kırılmalarda, eksik diş uygulamalarında, yapısal olarak bozukluğu olan dişlerde uygulandıklarında oldukça estetik ve doğal sonuçlar veren bir işlemdir.

Zirkonyum kaplamalar hem ön dişlerde hemde arka dişlerde rahatlıkla uygulanabilmektedir. Işığı geçirgen yapısı ile görünümü, doğal dişe çok yakın olan zirkonyum kaplamalar istenilen beyazlıkta tasarlanabilmektedir. Estetik anlamda üst düzey bir yapıya sahip olan zirkonyum kaplamalar fonksiyonel anlamda da oldukça sert ve basınca dayanıklı malzemelerdir. Fonksiyonel anlamda doğal dişleriniz ile uygulayabileceğiniz her işlemi zirkonyum kaplamalarla da uygulayabilirsiniz. bu tür estetik uygulamalar kişilerin öz güvenlerini yerini getiriyor, kişilerde güzel bir gülüşe ve estetik diş dizilimine sahip olmalarını sağlıyor.

Zirkonyum kaplama uygulamaları ile güzel bir gülüşe sahip olabilirsiniz

Zirkonyum kaplama uygulamaları günümüzde en sık uygulanan estetik kaplamalardır. Bu kaplamalar görünüm olarak oldukça doğal iken sağlamlık bakımından, metaller kadar dayanıklıdır. Dişlerinden dolayı estetik kaygılar yaşayanlara etkili bir çözüm sunan zirkonyum kaplama uygulamaları ile aynı zamanda istediğiniz diş beyazlığına da sahip olabilirsiniz. Leke tutmayan bu kaplama uygulamaları çay, kahve ve sigara lekelerinden etkilenmez. Bu sebeplerden dolayı dişlerinde farklılaşma olanlar, dişlerini yapılan diş beyazlatma uygulamaları ile istenilen beyazlığa getiremeyenler için zirkonyum diş kaplamaları oldukça iyi ve estetik bir çözüm olmaktadır. Ayrıca ön dişlerinde kırık olan ve eskimiş dolgularından dolayı estetik kaygı yaşayanlarda zirkonyum diş kaplamaları ile istedikleri gülüşü elde edebilirler.

Eski dönemlerde uygulanan metal destekli kaplamalar kişilerde estetik kaygıların oluşmasına neden olmaktaydı bu uygulanan malzemelere alternatif olarak üretilen ve istenilen estetik görünümün elde edildiği diş zirkonyum kaplamaları hastaları estetik açıdan oldukça tatmin etmedir. Bu uygulamalar ile dişlere istenildiği gibi renk ve şekil verilebilmektedir.

Zirkonyum kaplamalar alerjik bir reaksiyona neden olur mu ?

Zirkonyum porselen kaplama uygulamaları ile şekil bozukluğu oluşan dişler, eğri olan dişler, kırık yada estetik anlamda bozukluğu olan dişler, renk değiştirmiş olan dişler kolaylıkla düzeltilebilmektedir. Bu uygulama sonrasında dişler doğal bir görünüm kazanır. Zirkonyum kaplamalarda kullanılan malzeme alerjik bir reaksiyona neden olmaz.

Zirkonyum kaplamalar doğal dişler elde edebilmek mümkün müdür ?

Zirkonyum kaplamalarda kullanılan malzemeler ışık geçirgenliğine sahip malzemelerdir. Bu geçirgenlik doğal dişe en yakın özelliği dişlere yansıtır. Zirkonyum kaplamalarda ayrıca yalıtım özelliği vardır. Bu özelliklik sayesinde sıcak ve soğuğa karşı hassasiyetler engellenmiş olur. Doğal dişe en yakın özelliklere sahip olan bu kaplamalar uygulandıklarında da doğal dişten ayırt edilmeyen bir görünüme de sahiptirler.

Diş zirkonyum kaplamalar uzun ömürlü müdür ?

Diş zirkonyum kaplamalar pürüzsüz bir yüzeye sahip olduklarından dolayı renk değiştirmezler. Aynı zamanda kişi zirkonyum kaplamalar üzerinde dilini gezdirdiğinde pürüzsüz ve kaygan bir yapı hisseder bu nedenle kişinin kaplamalara alışması da çok hızlı olur. Diş etlerinde diş taşı oluşturmayan yapısı ile çok uzun ömürlüdür.

Zirkonyum kaplamalar ağız kokusu oluşmasına da engeldir

Ağız ve diş eti hastalıklarının yanı sıra kötü kokununda oluşmasına engel olan zirkonyum kaplamalar, dişi sıkı tutunan yapısı ile kişiye doğal ve konforlu bir kullanım kolaylığı sağlar.

Zirkonyum kaplama uygulamaları kolay ve hızlı bir çözümdür

Orodonti tedavisi olmak istemeyen ve tellerin bende estetik kaygılar oluşturmasını istemeyenler için bir kaç seansta uygulanan bu yöntem sayesinde dişçi koltuğunda kalma süresi de çok azdır. Zamanı olmayanlar, işi gereği tel takmak istemeyenler, estetik kaygılar yaşayan tüm hastalar zirkonyum kaplama tedavisi ile çok kısa sürede estetik dişlere sahip olabilirler.

Diş zirkonyum kaplama uygulamalarının avantajları nelerdir ?

Diş kaplama uygulamalarında günümüzde de kullanılan fakat kişide estetik kaygılar yaşatan metal destekli kaplamalara nazaran bir çok avantajı olan zirkonyum kaplamaların bu avantajlarını saymak gerekirse;

– Zirkonyum kaplama malzeme olarak ışığı geçirgen özelliğinden dolayı doğal dişe en yakın özelliktedir.

– Zirkonyum kaplamalar hem ön dişlerde hemde arka dişlerde rahatlıkla uygulanabilmektedir.

– Yüzeyleri son derece pürüzsüz olan malzemelerdir. Bu nedenle renkleri sararmaz ve leke tutmazlar

– Zirkonyum kaplamalar gündüz ışığında da gece ışığında da aynı doğal diş görünümüne sahiptirler.

– Oldukçe sert bir yapısı vardır. Doğal dişler gibi fonksiyonelliklerini tam olarak yerine getirirler.

Zirkonyum diş kaplamaları hangi durumlarda uygulanabilirler

Diş zirkonyum kaplamalarının uygulandığı durumları sıralamamız gerekirse;

– Diş beyazlatma uygulamaları sonucunda dişlerde yeterli derecede beyazlatma sağlanamadığında yada sağlanılan beyazlıktan memnun olunmadığı durumlarda zirkonyum kaplama uygulamasına başvurulabilir.

– Önceden dişleri kesilen, kaplamalarını beğenmeyen ve değiştirmek isteyen kişilerde uygulanabilir

– Ayrık dişleri olan, ön iki dişi ayrık, ön dört dişi ayrık yada dişlerinin tamamının ayrık olduğu kişilerde

– Ön dişlerinde kırığı olanlarda

– Ön dişlerinde dolguları olanlar ve bu dolguları renk şekil değiştirenlerde uygulama yapılabilir

– Dişlerinde eğrilik olanlar ortodontik tedavi uygulamak istemeyenlerde yapılabilir

– Ön dişlerinde dolgu istemeyenlerde yada arka dişlerinde dolgu yapılamayacak kadar madde kaygı olan kişilerde uygulanabilir

Diş zirkonyum kaplamalarının öne çıkan özellikleri nelerdir ?

– Diş zirkonyum kaplamalarının yalıtıcı bir özelliği vardır. Bu özellik sayesinde soğuk ve sıcak hassasiyeti önlenmiş olur.

– Tıpkı doğal diş gibi ışığı geçirgen bir yapıya sahiptir bu özelliği ile doğal dişe çok yakındır.

– Zirkonyum kaplamalar mekanik ve kimyasal olarak dişe yapıştırılır. Dişe tutunma özelliği ile kişide rahat ve konforlu bir kullanım sağlar

– Zirkonyum kaplamaların içerisinde malzeme olarak metal olmadığından dolayı dişetlerinde morarma oluşturmaz, çizgi oluşturmaz yada kızarıklık oluşturmazlar. Tıpkı doğal dişlerdeki gibi doğal bir diş – dişeti uyumu sağlarlar

Diş zirkonyum fiyatları

Diş zirkonyum kaplamaları son derece estetik malzemelerdir. Bu malzemeler yurt dışından ithal olunmaktadır. Dolar fiyatları üzerinden ülkemize getirilen bu malzemeler burada teknisyenlerce labaratuarlarda işlenmektedirler. Burada kullanılan malzemeler oldukça dayanıklı ve kaliteli malzemelerdir. Ağız ve diş eti ile yüzde yüz uyum içerisinde olan bu malzemeler oldukça pahalıdır.

Bu malzemelerin dolar bazında yurt dışından getirilmesi diş zirkonyum kaplama fiyatlarına etki etmektedir. Bu etki kullanılan malzeme, uygulamayı yapan diş hekimi, diş hastanesi yada diş kliniği bu uygulamanın yapıldığı şehir ve semt, hastanın durumu kaç dişe uygulanacağı vb. etkenlere göre fiyatlar değişmektedir. En iyi fiyatı uygulamayı yaptıracağınız doktorunuz sizi muayene ettikten sonra verebilir. Telefonda yada internet üzerinden verilecek fiyatlarla muayene sonrasında verilecek fiyatlar arasında uçurumlar olabilir. Bu bilgiler doğrultusunda hareket etmeniz tedbir açısından önemlidir.

Ortalama olarak zirkonyum diş fiyatları tek diş 1000 TL ile 5.000 arasında değişmektedir. Bu fiyatlar uygulamayı gerçekleştirecek olan diş hekimine yada diş hastanesine göre değişmektedir.

Diş Hekim Fiyatları

Zirkonyum Diş Kaplama Fiyatları

20 Şubat 2015

Diş zirkonyum kaplamaları dişler üzerinde meydana gelen problemlerde, kırılmalarda, eksik diş uygulamalarında, yapısal olarak bozukluğu olan dişlerde uygulandıklarında oldukça estetik ve doğal sonuçlar veren bir işlemdir.

Zirkonyum kaplamalar hem ön dişlerde hemde arka dişlere rahatlıkla uygulanabilmektedir. Işığı geçirgen yapısı ile görünümü doğal dişe çok yakın olan zirkonyum kaplamalar istenilen beyazlıkta tasarlanabilmektedir. Estetik anlamda üst düzey bir yapıya sahip olan zirkonyum kaplamalar fonksiyonel anlamda da oldukça sert ve basınca dayanıklı malzemelerdir. Fonksiyonel anlamda doğal dişleriniz ile uygulayabileceğiniz her işlemi zirkonyum kaplamalarla da uygulayabilirsiniz. bu tür estetik uygulamalar kişilere öz güvenlerini yerini getiriyor, kişilerde güzel bir gülüşe ve estetik diş dizilimine sahip olmalarını sağlıyor.

Zirkonyum kaplama uygulamaları ile güzel bir gülüşe sahip olabilirsiniz

Zirkonyum kaplama uygulamaları günümüzde en sık uygulanan estetik kaplamalardır. Bu kaplamalar görünüm olarak oldukça doğal iken sağlamlık bakımından metaller kadar dayanıklıdır. Dişlerinden dolayı estetik kaygılar yaşayanlara önemli bir çözüm sunan zirkonyum kaplama uygulamaları ile aynı zamanda istediğiniz diş beyazlığına da sahip olabilirsiniz. Leke tutmayan bu kaplama uygulamaları çay, kahve ve sigara lekelerinden etkilenmez. Bu sebeplerden dolayı dişlerinde farklılaşma olanlar, dişlerini yapılan diş beyazlatma uygulamaları ile istenilen beyazlığa getiremeyenler için zirkonyum diş kaplamaları oldukça iyi ve estetik bir çözüm olmaktadır. Ayrıca ön dişlerinde kırık olan ve eskimiş dolgularından dolayı estetik kaygı yaşayanlarda zirkonyum diş kaplamları ile istedikleri gülüşü elde edebilirler.

Eski dönemlerde uygulanan metal destekli kaplamalar kişilerde estetik kaygıların oluşmasına neden olmaktaydı bu uygulanan malzemelere alternatif olarak üretilen ve istenilen estetik görünümün elde edildiği diş zirkonyum kaplamaları hastaları estetik açıdan oldukça tatmin etmedir. Bu uygulamalar ile dişlere istenildiği gibi renk ve şekil verilebilmektedir.

Zirkonyum kaplamalar alerjik bir reaksiyona neden olur mu ?

Zirkonyum porselen kaplama uygulamaları ile şekil bozukluğu oluşan dişler, eğri olan dişler, kırık yada estetik anlamda bozukluğu olan dişler, renk değiştirmiş olan dişler kolaylıkla düzeltilebilmektedir. Bu uygulama sonrasında dişler doğal bir görünüm kazanır. Zirkonyum kaplamalarda kullanılan malzeme alerjik bir reaksiyona neden olmaz.

Zirkonyum kaplamalar doğal dişler elde edebilmek mümkün müdür ?

Zirkonyum kaplamalarda kullanılan malzemeler ışık geçirgenliğine sahip malzemelerdir. Bu geçirgenlik doğal dişe en yakın özelliği dişlere yansıtır. Zirkonyum kaplamalarda ayrıca yalıtım özelliği vardır. Bu özelliklik sayesinde sıcak ve soğuğa karşı hassasiyetler engellenmiş olur. Doğal dişe en yakın özelliklere sahip olan bu kaplamalar uygulandıklarında da doğal dişten ayırt edilmeyen bir görünüme de sahiptirler.

Diş zirkonyum kaplamalar uzun ömürlü müdür ?

Diş zirkonyum kaplamalar pürüzsüz bir yüzeye sahip olduklarından dolayı renk değiştirmezler. Aynı zamanda kişi zirkonyum kaplamalar üzerinde dilini gezdirdiğinde pürüzsüz ve kaygan bir yapı hisseder bu nedenle kişinin kaplamalara alışması da çok hızlı olur. Diş etlerinde diş taşı oluşturmayan yapısı ile çok uzun ömürlüdür.

Zirkonyum kaplamalar ağız kokusu oluşmasına da engeldir

Ağız ve diş eti hastalıklarının yanı sıra kötü kokununda oluşmasına engel olan zirkonyum kaplamalar, dişi sıkı tutunan yapısı ile kişiye doğal ve konforlu bir kullanım kolaylığı sağlar.

Zirkonyum kaplama uygulamaları kolay ve hızlı bir çözümdür

Orodonti tedavisi olmak istemeyen ve tellerin bende estetik kaygılar oluşturmasını istemeyenler için bir kaç seansta uygulanan bu yöntem sayesinde dişçi koltuğunda kalma süresi de çok azdır. Zamanı olmayanlar, işi gereği tel takmak istemeyenler, estetik kaygılar yaşayan tüm hastalar zirkonyum kaplama tedavisi ile çok kısa sürede estetik dişlere sahip olabilirler.

Diş zirkonyum kaplama uygulamalarının avantajları nelerdir ?

Diş kaplama uygulamalarında günümüzde de kullanılan fakat kişide estetik kaygılar yaşatan metal destekli kaplamalara nazaran bir çok avantajı olan zirkonyum kaplamaların bu avantajlarını saymak gerekirse;

– Zirkonyum kaplama malzeme olarak ışığı geçirgen özelliğinden dolayı doğal dişe en yakın özelliktedir.

– Zirkonyum kaplamalar hem ön dişlerde hemde arka dişlerde rahatlıkla uygulanabilmektedir.

– Yüzeyleri son derece pürüzsüz olan malzemelerdir. Bu nedenle renkleri sararmaz ve leke tutmazlar

– Zirkonyum kaplamalar gündüz ışığında da gece ışığında da aynı doğal diş görünümüne sahiptirler.

– Oldukçe sert bir yapısı vardır. Doğal dişler gibi fonksiyonelliklerini tam olarak yerine getirirler.

Zirkonyum diş kaplamaları hangi durumlarda uygulanabilirler

Diş zirkonyum kaplamalarının uygulandığı durumları sıralamamız gerekirse;

– Diş beyazlatma uygulamaları sonucunda dişlerde yeterli derecede beyazlatma sağlanamadığında yada sağlanılan beyazlıktan memnun olunmadığı durumlarda zirkonyum kaplama uygulamasına başvurulabilir.

– Önceden dişleri kesilen, kaplamalarını beğenmeyen ve değiştirmek isteyen kişilerde uygulanabilir

– Ayrık dişleri olan, ön iki dişi ayrık, ön dört dişi ayrık yada dişlerinin tamamının ayrık olduğu kişilerde

– Ön dişlerinde kırığı olanlarda

– Ön dişlerinde dolguları olanlar ve bu dolguları renk şekil değiştirenlerde uygulama yapılabilir

– Dişlerinde eğrilik olanlar ortodontik tedavi uygulamak istemeyenlerde yapılabilir

– Ön dişlerinde dolgu istemeyenlerde yada arka dişlerinde dolgu yapılamayacak kadar madde kaygı olan kişilerde uygulanabilir

Diş zirkonyum kaplamalarının öne çıkan özellikleri nelerdir ?

– Diş zirkonyum kaplamalarının yalıtıcı bir özelliği vardır. Bu özellik sayesinde soğuk ve sıcak hassasiyeti önlenmiş olur.

– Tıpkı doğal diş gibi ışığı geçirgen bir yapıya sahiptir bu özelliği ile doğal dişe çok yakındır.

– Zirkonyum kaplamalar mekanik ve kimyasal olarak dişe yapıştırılır. Dişe tutunma özelliği ile kişide rahat ve konforlu bir kullanım sağlar

– Zirkonyum kaplamaların içerisinde malzeme olarak metal olmadığından dolayı dişetlerinde morarma oluşturmaz, çizgi oluşturmaz yada kızarıklık oluşturmazlar. Tıpkı doğal dişlerdeki gibi doğal bir diş – dişeti uyumu sağlarlar

Diş zirkonyum fiyatları

Diş zirkonyum kaplamaları son derece estetik malzemelerdir. Bu malzemeler yurt dışından ithal olunmaktadır. Dolar fiyatları üzerinden ülkemize getirilen bu malzemeler burada teknisyenlerce labaratuarlarda işlenmektedirler. Burada kullanılan malzemeler oldukça dayanıklı ve kaliteli malzemelerdir. Ağız ve diş eti ile yüzde yüz uyum içerisinde olan bu malzemeler oldukça pahalıdır.

Bu malzemelerin dolar bazında yurt dışından getirilmesi diş zirkonyum kaplama fiyatlarına etki etmektedir. Bu etki kullanılan malzeme, uygulamayı yapan diş hekimi, diş hastanesi yada diş kliniği bu uygulamanın yapıldığı şehir ve semt, hastanın durumu kaç dişe uygulanacağı vb. etkenlere göre fiyatlar değişmektedir. En iyi fiyatı uygulamayı yaptıracağınız doktorunuz sizi muayene ettikten sonra verebilir. Telefonda yada internet üzerinden verilecek fiyatlarla muayene sonrasında verilecek fiyatlar arasında uçurumlar olabilir. Bu bilgiler doğrultusunda hareket etmeniz tedbir açısından önemlidir.

Bilgi alabileceğiniz diğer diş zirkonyum kaplama siteleri

http://www.dishekim.com.tr/zirkonyum-dis-kaplama-fiyatlari.html

http://www.dishekimi.com.tr/dis-zirkonyum-fiyatlari.html

http://www.distedavi.com.tr/dis-zirkonyum-fiyatlari.html

Diş Hekimi Tedavileri

20 lik diş çekimi sonrasında ağrı kanama ve iltihaplanma

20 Şubat 2015

20 lik yaş dişleri ağız içerisinde çıkacak olan son dişlerdir. 17-25 yaş arasında çıkmaya başlayan bu dişler ağızdaki en problemli dişlerdir. 20 lik dişlerin problem yaratmasının en büyük nedenlerinden birisi; çene kemiği üzerinde kendilerine yeteri kadar yer bulamamalarından dolayı gömük olarak kalmalarıdır. Bu sorun diğer 20 lik diş problemlerinin asıl nedenini de oluşturmaktadır. Bununla beraber gelecek iltihaplanmalar, diş çürükleri ve basınçtan dolayı oluşan diş ağrıları 20 lik diş problemleri olarak baş göstermeye başlayacaktır.

20 lik diş ameliyatları nasıl yapılır ?

20 lik ameliyatı öncesinde doktorunuz sizlere bir takım önerilerde bulunur. Bu önerilerin içerisinde beslenme, hastalıklar ve diğer sağlık sorunları ile ilgili bir takım bilgiler yer alır. Operasyon için tüm koşullar sağlandığında işlem diğer diş çekimi uygulamaları gibi lokal olarak bölgenin uyuşturulması ile başlayacaktır. Cerrahi operasyona başlanabilmesi için diş çevresindeki dokuların tam olarak uyuştuğundan emin olunur. Hasta işlem sırasında hiç bir şekilde ağrı ve sızı duymaz. 20 lik diş çekimi uygulamaların kullanılacak olan yöntem dişin gömülü olmasına yada sürmüş olmasına bağlı olarak değişmektedir.

Eğer 20 lik dişiniz diğer dişler gibi sürmüş ise tıpkı diğer diş çekimi uygulamaları gibi rahatlıkla alınabilir. Fakat 20 lik diş kökü yatay pozisyonda ise, gömülü ise ve kökleri ayrık pozisyonda kemik içinde kökü gömülü konumda ise bu seferde dişi parçalara ayırarak çekmek gerekir.

Eğer 20 lik dişiniz gömülü ise ve üzerinde diş eti varsa kemiğe ulaşabilmek için bu diş etinde bir kesim işlemi gerçekleştirilir. Diş çekimi için rahat bir çalışma ortamı hazırlandıktan sonra diş parçalara ayrılarak bölgeden çıkartılır.

Gömülü olan 20 lik dişlerin çekilmesini gerektiren durumlar nelerdir ?

– Gömülü olan 20 lik dişlerde genellikle yumuşak doku iltihaplanması oluşur. Bu iltihaplanma hastada ağrılara neden olacak, diğer dişlerde de iltihaplanma olmasına neden olabilecek ve bölgede kist oluşmasına neden olabileceği için bu dişlerin alınmasında yarar vardır.

– İltihaplı olan 20 lik dişler doktorunuzun vereceği bir takım antibiyotik ilaçlarla tedavi edilebilir. Fakat bu dişler çekilmediği müddetçe enfeksiyonların oluşması tekrar edecektir.

– Kendisine çene kemiği üzerinde yeterli alan bulamayan 20 lik dişler gömülü bir şekilde kalmaktadır. Bu durum diğer dişlerde basınç oluşmasına neden olur ve hastanı ağrılı zamanlar geçirmesine sebebiyet verir.

– Gömülü dişler zamanla bölgeden uzaklaştırılamadıklarında kist oluşumuna yada tümör oluşumuna neden olabilmektedirler.

– Gömülü dişler çene kemiği üzerinde yeterli alan yoksa dişleri sıkıştırırlar ve dişlerde çarpışıklık oluşmasına neden olurlar.

– 20 lik dişinizin kök konumu yatay ve çapraz olduğu durumlarda yanındaki azı dişini çürütme ihtimali yüksektir. Bu diş yanındaki azı dişe baskı uyguladıkça azı dişinizin köklerini eritmeye devam edecektir.

– 20 lik dişler çıkma ve sürülme durumlarında ağızda ciddi derecede iltihaplanmalara ve ağrılara neden olabilirler.

– 20 lik dişlerin üzerinde oluşan bakteri plakları diş eti problemlerinin oluşmasını daha fazla tetiklemektedir.

20 lik diş ameliyatı sonrasında neler yaşanır ?

– 20 lik diş ameliyatı sonrasında hasta muayenehanede bir süre gözlem altında tutulur. Bu süreç içerisinde hastada herhangi bir hal gözükmediği taktirde hasta doktoru tarafından evine gönderilir.

– Doktorunuz 20 lik diş ameliyatı sonrasında iltihaplanma olmaması için size bir reçete verecektir. Sizden bu reçetedeki ilaçların kullanılmasını isteyecektir.

– Bir kaç gün ağrılarınızın olması ve bölgede şişlik olması normaldir.

– Ağızda oluşan yaralar bir kaç gün içerisinde çok hızlı bir şekilde iyileşirler. Bunun nedeni ise ağız bölgesine vücudun fazla kan pompalamasıdır. Diş çekimi sonrasında bölgede kanama olmasının sebebi de vücudun bölgeye fazla kan pompalamasıdır.

– 20 lik diş çekimi sonrasında boşluk oluşan bölgede pıhtılaşma olacaktır. Bir kaç gün içerisinde bölgede oluşan doku ile yaralar iyileşir ve 2-3 ay içerisinde kemik oluşumuyla da bölgenin iyileşme süreci tamamlanmış olur.

– 20 lik diş ameliyatı sonrasında bol bol sıvı tüketilmesi önerilir. Eğer bölgede şişme oluşmasını istemiyorsanız buz ile soğuk kompres uygulaması yapılmalıdır. Ağız gargarası da 20 lik diş ameliyatı sonrasında uygulanması gerekenler arasındadır.

20 lik diş çekimi sonrasında oluşan ağrılar ve şişlikler ne kadar sürede geçer ?

– 20 lik dişlerde oluşacak problemler bu dişlerin er yada geç çekilmesini gerektirir. Bu dişlerde oluşan problemler zincirleme bir şekilde devam edecektir. Genellikle sorun oluşturan 20 lik dişlerin bir an evvel çekilmesi gerektiğinde hemfikiriz. Fakat 20 lik dişlerin çekimi sonucunda kanama ve ağrıda beraberinde geliyor.

– 20 lik dişlerinin isimlerinin bu şekilde anılmasının nedeni 17-25 yaş arasında çıkmaya başlamalarıdır. Ağızda en son çıkan 20 lik dişler 3. büyük azı dişleridir. Bu dişler diğer dişlere nazaran en az öneme sahiptirler.

– Beslenme alışkanlıklarımız nedeni ile çene yapımız giderek küçülmektedir. Bu küçülmeden en fazla etkilenen ise 20 lik dişlerimizdir. 20 lik dişlerimiz çene bölgesinde kendilerine yeterli alan bulamadıklarından dolayı büyük bir probleme dönüşürler.

– Ağız ortamında 4 adet 20 lik diş bulunur. Bu dişler genellikle ağız içerisinde gömülü konumda olurlar. Çene kemiği üzerinde yer darlığı nedeniyle farklı yönlerde sürülen 20 lik dişler bir zaman sonra ağızda farklı problemlerin oluşmasına neden olduklarından dolayı diş hekimi tarafından erken dönemde çekilmeleri istenir.

– 20 lik dişler çekilme sonrasında hafif şiddetli olmak üzere ağrılara, baskıdan dolayı ağız ağrılara ve sızlama şeklinde kan akmasına neden olurlar. Bunun yanı sıra bazı kişilerin yapısına göre yanak bölgesinde şişmeye de neden olurlar. 20 lik dişlerin kişide oluşturmuş bu etkiler en geç 1-2 hafta içerisinde tamamen geçer.

20 lik diş çekimi sonrasında neler yapılmalıdır ?

20 lik diş çekimi sonrasında bizlere gelen en sık şikayetlerden birisi ağrılardır. Bu ağrıların hafifletilmesi, ağrıların artmaması ve bölgede bir iltihaplanma yaşanmaması için sizlere vereceğimiz bu önerileri harfiyen yerine getirmelisiniz.

– 20 lik diş çekimi sonrasında doktorunuzun ağzınıza yerleştirmiş olduğu tamponu en az bir saat olmak koşulu ile ağzınızdan çıkartmamalısınız. Doktorunuz sizin yanınıza ayrıca bir ağız tamponu daha verecektir. Eğer kan akışı durmazsa ve siz bu tampondan rahatsız olursanız doktorunuzun vereceği ikinci tamponu kullanabilirsiniz.

– 20 lik diş çekimi sonrasında en az 2 yada 3 saat kadar herhangi bir şey yenilip içilmemelidir.

– 20 lik diş çekimi sonrasında 2-3 gün boyunca çok sıcak ve çok suğuk içecekler tüketilmemelidir.

– 20 lik diş çekimi sonrasında doktorunuzun öngördüğü süre boyunca sigara ve alkol tüketimi yapılmamalıdır.

– 20 lik diş çekimi sonrasında sızlama şeklinde kan akışı olacaktır. kanın tükürüğü boyama yüzdesi çok fazla olduğundan dolayı çok kanım akıyor diye paniğe kapılmayınız. Sürekli olarak tükürmeyiniz ve ağzınızı çalkalamayınız. Bu kanın pıhtılaşmasını engelleyeceği için kan akışı durmayacaktır.

– Doktorunuzun öngördüğü süre boyunca bu süre 2 gün yada 3 gün boyunca sigara tüketmeyiniz. Sigara yara iyileşmesine engel olacağı için bölgenin iltihaplanmasına neden olabilir.

– 20 lik diş çekimi sonrasında doktorunuz size bir reçete verecektir. Doktorunuz vermiş olduğu bu ilaçları alınız ve zamanında düzenli olarak kullanınız. Bu ilaçlar ağrılarınız azaltacak ve iltihaplanma olmasını engelleyecektir.

– 20 lik diş ameliyatı sonrasında tuzlu ılık su ile ağız gargarası yapılması bölgenin daha hızlı iyileşmesini sağlayacaktır.

– Doktorunuz dikiş attıysa dikişleri aldırmak için bir hafta kadar sonra doktorunuza yeniden başvurunuz.

– Çekim sonrasında bölgede şişlik oluşmaması için soğuk kompres uygulaması yapınız. Bölgede 24 saat boyunca 20-25 dakika aralıkla buz kompresi uygulamanız şişlik oluşumunu en aza indirecektir. Eğer bölgede şişlik olursa bu şişlikler 48 saat sonra tamamen geçer.

– Çekim bölgesini fırçalamayınız. Bu bölge haricinde diğer dişlerin bakımını ve günlük olarak fırçalama alışkanlığınızı devam ettiriniz.

20 lik diş çekimi sonrasında ağız bakımı nasıl olmalıdır ?

– 20 lik diş çekimi sonrasında yara yeri ile oynanmamalıdır.

– Ağız iyice açılıp çekim yerine bakılmamalıdır. Bu durum dikişlerin patlamasına neden olabilir.

– Yara yeri ile el ile oynanması iltihap oluşmasına neden olabilir.

– İlk 24 saat içerisinde 20 lik dişinizin çekildiği bölge ile yemek yenilmemelidir.

– Sigara tüketimi doktorunuzun öngördüğü süre boyunca kesinlikle yapılmamalıdır.

– Sürekli olarak tükürülmemeli ve ağız çalkalanmamalıdır. Bu kanın pıhtılaşmasını engeller ve kan akışı devam eder.

– Bölgeye soğuk tampon uygulaması yapılmalıdır.

– Tuzlu ılık su ile gargara yapılmalıdır.

Diş Hekim Fiyatları

Lamine Diş Porselen Kaplama

18 Şubat 2015

Sağlam diş dokusunda en az inceltme uygulanan kaplama yönemlerinden birisi olan lamine porselen kaplamaları latince kelime olarak yaprak kaplama uygulaması anlamına gelmektedir. Yaprak kaplama uygulama denilmesinde ki anlam diş yüzeylerinde 0.3-0.7 mm yani çok ufak bir törpüleme işlemi yapılarak dişlerin üzerine porselen yaprakların yapıştırılma işlemi olmasıdır.

Lamina porselen kaplamalar hangi durumlarda uygulanır ?

– Diş beyazlatma uygulamaları ile herhangi bir netice alınamayan durumlarda dişlerin istenilen beyazlığa ulaştırılmasında

– Sağlıksız ve yapısı bozuk olan dişlerde ( özellikle dolgulu, ön bölgede sararmaların olduğu, kırık ve lekeli dişlerde)

– Ön bölgede ayrık olan dişlerin birleştirilmesinde ( üst düzeyde bir estetik sonuç elde edilir )

– Ön tarafta kırık olan ve aşınmış olan dişlerde

– Eski dolguları olan ve bu dolgusu düşen, sararan, siyahlaşan hastalarda

– Kanal tedavisi sonrasında siyahlaşan dişlerde

– Dişleri çapraşık ve eğri olan hastalarda ( Eğrilik belirli bir derecenin üzerinde ise uygulanamaz )

Durumlarında ve estetik kaygı yaşanılan dişlerde; tek bir diş, birden fazla diş veya tüm dişlerde rahatlıkla uygulanabilmektedir. İyi bir diş hekimi, kaliteli malzeme ve doğru bir işçilikle birlikte üst düzeyde estetik sonuçların alındığı bir uygulamadır.

Lamina diş tedavileri kimlere uygulanır ?

Lamina diş kaplama uygulamaları ön dişlerinde estetik kaygılar yaşayan hemen hemen tüm hastalarda rahatlıkla uygulanabilmektedir. Bu uygulamalarda 18 yaş şartı aranmaktadır.

Lamina diş tedavileri kimlere uygulanamaz ?

Gece uyurken diş sıkması olan kişilerde, bruksizm hastalarında, çene bozuklukları olan kişilerde, tırnak yeme, kalem ısırma vb. rahatsızlıkları olan bireylerde ve ileri derecede diş eti çekilmesi olan kişilerde bu durumlar tedavi edilmeden lamina kaplama uygulamaları yapılamaz. Bu kişilere lamina kaplama uygulaması yapılması durumunda yapılan kaplama uygulaması zarar göreceğinden bu kişilerin öncelikli olarak bu etkenleri ortadan kaldırılmalıdır.

Lamina diş kaplama uygulamaları kaç seansta tamamlanır ?

Eğer hastanın dişlerinde veya diş etlerinde müdahale gerektirebilecek herhangi bir problem yoksa 2 yada 3 seansta lamina kaplama uygulamaları yapılabilir. Bu yaklaşık olarak 1 veya 2 haftalık bir süreçtir. Toplam olarak dişçi koltuğuna ya iki yada 3 sefer oturursunuz. İlk seferde planlama yapılır ve dişleriniz kesilir, ikinci seansta lamina yaprak porselenleriniz yerine yapıştırılır.

Lamina kaplama uygulamalarını aşama aşama belirtirmisiniz ?

Bu çok uzun ve detaylı işlem gerektiren bir durum değildir. Uzun işlemler labaratuar ortamında gerçekleştirilir. Siz yanlızca dişçi koltuğunda toplam olarak 15-20 dakikalık bir zaman geçirirsiniz. Bu nedenle kısa ve öz olarak lamina kaplama uygulamalarının aşamalarını anlatmamız gerekirse yukarıda da belirttiğimiz gibi ilk iki seansta dişleriniz ölçülendirilir, istediğiniz renk tonları belirlenir, dişleriniz 0.3-0.7 mm ölçülerinde olacak şekilde çok ince biçimde aşındırılır ve bir sonraki seansta ise ölçüleri alınmış olan ve yapıştırılmaya hazır hale getirilmiş olan lamina yaprak porselenleriniz dişlerinize yapıştırılır.

Lamina porselen kaplamalarının daha sonraları düştüğü söyleniyor bu doğrumudur ? Lamina kaplamalar düşer mi ?

Lamina kaplama uygulamaları bir kere yapıştıklarında bir daha düşmezler. Uygulanan yapışkanlar günümüz standartlarında oldukça üst düzey malzemelerden yapılmaktadırlar. İyi bir hekim tarafından uygulanacak olan lamina kaplama tedavisinde düşme sorunu yaşanmayacaktır.

Lamina kaplama uygulamalarının ömürleri ne kadardır ?

Diş lamina kaplamaları iyi bir ağız bakımı ile beraber yıllarca sağlıklı bir şekilde kullanılabilirler. Lamina kaplama uygulamaları lekelenmezler ve aşınmaya karşı oldukça dayanıklıdırlar. leke tutmayan lamina kaplamaların dirençleride oldukça fazladır. Günlük olarak diş bakımınızı yapmanız ömürlerini uzatmak için yeterli olacaktır. Lamina kaplama uygulamaları ile çok sert gıdalarında ısırılmaması oldukça önemlidir. Yanlızca lamina kaplamaları ile değil doğal dişlerinizle de sert gıdalar ısırılmamalı ve kırılmamalıdır.

Lamina diş kaplama uygulamalarının avantajları nelerdir ?

– Bir kaç seasn içerisinde dişçi koltuğunda yanlızca 20 dakika kadar kalarak bu uygulamayı yaptırabilirsiniz.

– Lamina kaplama uygulamalarının renkleri değişmez, oldukça sağlam ve dayanıklı malzemelerdir.

– Gerçek dişiniz üzerinde hiç bir değişiklik yapılmadan yada 0,3-0,7 mm çok ufak kasmelerle uygulanabilmektedir.

– Son derece estetik bir görünüme sahiptirler

– Tek dişe yada tüm dişlere rahatlıkla uygulanabilirler

– Oldukça doğaldırlar. Gerçek dişinizden ayırt edilebilmesi oldukça zordur.

– Kahve, çay yada sıgara gibi doğal dişinizin rengini değiştiren etkenler lamina kaplamalarınızın rengini değiştiremezler.

– Yüzeyleri son derece kaygandır. Dilinizi üzerinde gezdirdiğinizde doğal ve pürüzsüz bir yapıya sahiptirler

– Diş üzerine yapıştırıldıklarında oldukça sert bir yapıya dönüşürler. Kırılma dirençleri oldukça yüksektir.

– Diş yüzeyine yapıştırıldıktan sonra çıkmaları mümkün değildir. Ancak elmas frezlerle diş yüzeyinden sökülebilirler.

Lamina diş kaplamalarının dezavantajları varmıdır ?

– Lamina diş kaplama uygulamalarının tek dezavntajı pahalı olmalarıdır. Ülkemize yurt dışından ithal edilen bu malzemeler dolar bazında ülkemize gelmektedir. Dolar olarak uygulanan bu malzemelerin fiyatlarıda oldukça pahalıdır.

– Oldukça hassas bir uygulamadır. İyi bir labaratuar aşaması gerektirir. Kaliteli teknisyenler elinden çıkacak uygulamalar son derece estetik bir görünüme sahip olacaktır. Hekim ve teknisyen bu konuda yeterli seviyede isim yapmış bu konuda uzmanlaşmış kişiler olmalıdır.

Lamina kaplama fiyatları hakkında bilgi verirmisiniz ?

Çok iyi estetik sonuçların elde edildiği bir tedavi şekli olan lamina kaplama uygulamaları en sık tercih edilen diş estetiği uygulamalarından birisidir. Oldukça da pahalı olan bu uygulama ülkemizde orta ve üst kesime hitap etmektedir. Eskiye oranla daha da iyileştiren fiyatlar daha fazla insana da çözüm olabilmektedir.

Lamina kaplama uygulamalarının bakımı nasıl yapılır ?

Oldukça kolay bir bakımı olan lamina kaplama uygulamaları tıpkı doğal dişleriniz gibidir. Doğal dişlerinize nasıl günlük bakım uyguluyorsanız lamina kaplama uygulamalarına o şekilde bir bakım yapabilirsiniz.

– Dişlerinizi günlük olarak fırçalayınız. Diş ipi ve ağız gargarası kullanmayı ihmal etmeyiniz.

– Lamina olan ön dişlerinizle ser birşeyler yemeyiniz.

– Tırnaklarınızı yemeyiniz

– Kabuklu yemişlerinizi ön dişlerinizle kırmayınız

– Diş sıkma veya gıcırdatma gibi alışkanlıklarınız varsa gece plağı kullanmalısınız.

– Mutlaka 3 yada 6 aylık aralıklarla diş hekiminize görünmelisiniz.

2016 – 2017 Lamine kaplama fiyatları

Kaplama fiyatları Türk Tabipler Birliği sitesinden alınmıştır. Fiyatlar uygulamayı gerçekleştirecek olan diş hekimine göre değişkenlik gösterebilir.

Laminate Veneer Kuron (Akrilik) 360,0 TL
Laminate Veneer Kuron (Seramik) 730,0 TL

Yukarıdaki fiyatlar tek diş üzerinden fiyatlandırılır.

Diş Hekim Fiyatları

Lamine Diş Porselen Kaplama Fiyatları

18 Şubat 2015

Sağlam diş dokusunda en az inceltme uygulanan kaplama yönemlerinden birisi olan lamine porselen kaplamaları latince kelime olarak yaprak kaplama uygulaması anlamına gelmektedir. Yaprak kaplama uygulama denilmesinde anlam diş yüzeylerinde 0.3-0.7 mm yani çok ufak bir törpüleme işlemi yapılarak dşlerin üzerine porselen yapraklarının yapıştırılma işlemi olmasıdır.

Lamina porselen kaplamaların uygulandığı durumlarda nelerdir ?

– Diş beyazlatma uygulamaları ile herhangi bir netice alınamayan durumlarda dişlerin istenilen beyazlığa ulaştırılmasında

– Sağlıksız ve yapısı bozuk olan dişlerde ( özellikle dolgulu, ön bölgede sararmaların olduğu, kırık ve lekeli dişlerde)

– Ön bölgede ayrık olan dişlerin birleştirilmesinde ( üst düzeyde bir estetik sonuç elde edilir )

– Ön tarafta kırık olan ve aşınmış olan dişlerde

– Eski dolguları olan ve bu dolgusu düşen, sararan, siyahlaşan hastalarda

– Kanal tedavisi sonrasında siyahlaşan dişlerde

– Dişleri çapraşık ve eğri olan hastalarda ( Eğrilik belirli bir derecenin üzerinde ise uygulanamaz )

Durumlarında ve estetik kaygı yaşanılan dişlerde tek bir diş , birden fazla diş veya tüm dişlerde rahatlıkla uygulanabilmektedir. İyi bir diş hekimi, kaliteli malzeme ve doğru bir işçilikle birlikte üst düzeyde estetik sonuçların alındığı bir uygulamadır.

Lamina diş tedavileri kimlere uygulanır ?

Lamina diş kaplama uygulamaları ön dişlerinde estetik kaygılar yaşayan hemen hemen tüm hastalarda rahatlıkla uygulanabilmektedir. Bu uygulamalarda 18 yaş şartı aranmaktadır.

Lamina diş tedavileri kimlere uygulanamaz ?

Gece uyurken diş sıkması olan kişilerde, bruksizm hastalarında, çene bozuklukları olan kişilerde, tırnak yeme, kalem ısırma vb. rahatsızlıkları olan bireylerde ve ileri derecede diş eti çekilmesi olan kişilerde bu durumlar tedavi edilmeden lamina kaplama uygulamaları yapılamaz. Bu kişilere lamina kaplama uygulaması yapılması durumunda yapılan kaplama uygulaması zarar göreceğinden bu kişilerin öncelikli olarak bu etkenleri ortadan kaldırılmalıdır.

Lamina diş kaplama uygulamaları kaç seansta tamamlanır ?

Eğer hastanın dişlerinde veya diş etlerinde müdahale gerektirebilecek herhangi bir problem yoksa 2 yada 3 seansta lamina kaplama uygulamaları yapılabilir. Bu yaklaşık olarak 1 veya 2 haftalık bir süreçtir. Toplam olarak dişçi koltuğuna ya iki yada 3 sefer oturursunuz. İlk seferde planlama yapılır ve dişleriniz kesilir, ikinci seansta lamina yaprak porselenleriniz yerine yapıştırılır.

Lamina kaplama uygulamalarını aşama aşama belirtirmisiniz ?

Bu çok uzun ve detaylı işlem gerektiren bir durum değildir. Uzun işlemler labaratuar ortamında gerçekleştirilir. Siz yanlızca dişçi koltuğunda toplam olarak 15-20 dakikalık bir zaman geçirirsiniz. Bu nedenle kısa ve öz olarak lamina kaplama uygulamalarının aşamalarını anlatmamız gerekirse yukarıda da belirttiğimiz gibi ilk iki seansta dişleriniz ölçülendirilir, istediğiniz renk tonları belirlenir, dişleriniz 0.3-0.7 mm ölçülerinde olacak şekilde çok ince biçimde aşındırılır ve bir sonraki seansta ise ölçüleri alınmış olan ve yapıştırılmaya hazır hale getirilmiş olan lamina yaprak porselenleriniz dişlerinize yapıştırılır.

Lamina porselen kaplamalarının daha sonraları düştüğü söyleniyor bu doğrumudur ? Lamina kaplamalar düşer mi ?

Lamina kaplama uygulamaları bir kere yapıştıklarında bir daha düşmezler. Uygulanan yapışkanlar günümüz standartlarında oldukça üst düzey malzemelerden yapılmaktadırlar. İyi bir hekim tarafından uygulanacak olan lamina kaplama tedavisinde düşme sorunu yaşanmayacaktır.

Lamina kaplama uygulamalarının ömürleri ne kadardır ?

Diş lamina kaplamaları iyi bir ağız bakımı ile beraber yıllarca sağlıklı bir şekilde kullanılabilirler. Lamina kaplama uygulamaları lekelenmezler ve aşınmaya karşı oldukça dayanıklıdırlar. leke tutmayan lamina kaplamaların dirençleride oldukça fazladır. Günlük olarak diş bakımınızı yapmanız ömürlerini uzatmak için yeterli olacaktır. Lamina kaplama uygulamaları ile çok sert gıdalarında ısırılmaması oldukça önemlidir. Yanlızca lamina kaplamaları ile değil doğal dişlerinizle de sert gıdalar ısırılmamalı kırılmamalıdır.

Lamina diş kaplama uygulamalarının avantajları nelerdir ?

– Bir kaç seasn içerisinde dişçi koltuğunda yanlızca 20 dakika kadar kalarak bu uygulamayı yaptırabilirsiniz.

– Lamina kaplama uygulamalarının renkleri değişmez, oldukça sağlam ve dayanıklı malzemelerdir.

– Gerçek dişiniz üzerinde hiç bir değişiklik yapılmadan yada 0,3-0,7 mm çok ufak kasmelerle uygulanabilmektedir.

– Son derece estetik bir görünüme sahiptirler

– Tek dişe yada tüm dişlere rahatlıkla uygulanabilirler

– Oldukça doğaldırlar. Gerçek dişinizden ayırt edilebilmesi oldukça zordur.

– Kahve, çay yada sıgara gibi doğal dişinizin rengini değiştiren etkenler lamina kaplamalarınızın rengini değiştiremezler.

– Yüzeyleri son derece kaygandır. Dilinizi üzerinde gezdirdiğinizde doğal ve pürüzsüz bir yapıya sahiptirler

– Diş üzerine yapıştırıldıklarında oldukça sertbir yapıya dönüşürler. Kırılma dirençleri oldukça yüksektir.

– Diş yüzeyine yapıştırıldıktan sonra çıkmaları mümkün değildir. Ancak elmas frezlerle diş yüzeyinden sökülebilirler.

Lamina diş kaplamalarının dezavantajları varmıdır ?

– Lamina diş kaplama uygulamalarının tek dezavntajı pahalı olmalarıdır. Ülkemize yurt dışından ithal edilen bu malzemeler dolar bazında ülkemize gelmektedir. Dolar olarak uygulanan bu malzemelerin fiyatlarıda oldukça pahalıdır.

– Oldukça hassas bir uygulamadır. İyi bir labaratuar aşaması gerektirir. Kaliteli teknisyenler elinden çıkacak uygulamalar son derece estetik bir görünüme sahip olacaktır. Hekim ve teknisyen bu konuda yeterli seviyede isim yapmış bu konuda uzmanlaşmış kişiler olmalıdır.

Lamina kaplama fiyatları hakkında bilgi verirmisiniz ?

Çok iyi estetik sonuçların elde edildiği bir tedavi şekli olan lamina kaplama uygulamaları en sık tercih edilen diş estetiği uygulamalarından birisidir. Oldukça da pahalı olan bu uygulama ülkemizde orta ve üst kesime hitap etmektedir. Eskiye oranla daha da iyileştiren fiyatlar daha fazla insana da çözüm olabilmektedir.

Lamina kaplama uygulamalarının bakımı nasıl yapılır ?

Oldukça kolay bir bakımı olan lamina kaplama uygulamaları tıpkı doğal dişleriniz gibidir. Doğal dişlerinize nasıl günlük bakım uyguluyorsanız lamina kaplama uygulamalarına o şekilde bir bakım yapabilirsiniz.

– Dişlerinizi günlük olarak fırçalayınız. Diş ipi ve ağız gargarası kullanmayı ihmal etmeyiniz.

– Lamina olan ön dişlerinizle ser birşeyler yemeyiniz.

– Tırnaklarınızı yemeyiniz

– Kabuklu yemişlerinizi ön dişlerinizle kırmayınız

– Diş sıkma veya gıcırdatma gibi alışkanlıklarınız varsa gece plağı kullanmalısınız.

– Mutlaka 3 yada 6 aylık aralıklarla diş hekiminize görünmelisiniz.

Bilgi alabileceğiniz diğer siteler

http://www.dishekim.com.tr/lamine-dis-porselen-kaplama-fiyatlari.html

http://www.dishekimi.com.tr/lamina-dis-kaplama-fiyatlari.html

http://www.distedavi.com.tr/lamina-dis-kaplama-fiyatlari.html

Diş Hekimi Tedavileri

Diş eksikliği tedavilerinde uygulanan ilk yöntem

18 Şubat 2015

Diş hekimliği alanı teknolojiden en fazla yararlanan alanlardan birisi fakat yinede insanlar diş eti problemleri yaşayabilmekte, diş çürükleri oluşabilmekte yada diş travmaları sonucunda dişlerini kaybedebilmektedirler. Diş hekimliği alanında en son tedavi uygulamalarından birisi olan diş çekimi uygulamaları ve diş kaybedilmesi sonucunda kişiler dişsiz kalabilmektedirler.

Eski yöntemlerde diş eksikliği tedavisi

Eskiden diş eksikliği tedavilerinde uygulanan köprü protezler yada damak protezleri günümüzde de kullanılsa da artık yavaş yavaş tarihe karışmaktadır. Genellikle kemik erimesi olan hastalarda kullanılan bu tedavilerin yerini implant uygulamaları aldı.

Diş eksikliği tedavilerinde implant uygulamaları kullanılıyor

Diş eksikliği tedavilerinde uygulanan implant uygulamaları genel olarak diş köklerinin yapay halidir. Yapay diş kökleri ile çene kemiğine monte edilen implantlar üzerine uygulanan porselen kaplamalarla gerçek dişten ayırt edilemecek görünüme ve fonksiyonelliğe getirilmektedir. Sabit olarak çene kemiğine tutturulan implant uygulamalarının bakımı ve temizliğide bir o kadar kolaydır.

Diş eksikliğinde uygulanan implantların avantajları nelerdir ?

Tek seansta uygulanılan yapay diş kökleri implantların bir çok avantajı vardır. Eskiden oldukça zor olan diş eksikliği tedavileri gönümüzde diş implant uygulamaları son derece rahat ve konforlu şekilde tedavi edilmektedirler. Tedavi ve kullanım açısından oldukça avantajlı olan implantların özelliklerini sıralamak gerekirse;

– Diş implant kökleri tek bir seansta uygulanır ve kendi dişinizden farkı olmaz

– Yapay uygulanan diş kökü üzerine yapılacak olan protez uygulamaları ile diğer dişlerinizin görünümünde farkı olmayan bir görünüme sahip olur. Böylece ağızda estetik kaygılar yaşamazsınız.

– İmplant uygulamaları hem arka dişlerde hemde ön dişlerde rahatlıkla ve güvenle uygulanabilmektedir.

– İmplant tedavilerinde diğer tedavi uygulamalarında olduğu gibi konuşma zorluğu yaşamazsınız. Örneğin damaklaklarla yemek yemek yada konuşmak oldukça zordur. Kişiye ağızdan çıkacakmış hissiyatı verir. Fakat diş implant uygulamaları tıpkı sizin gerçek dişinizmiş gibi bir his uyandırır ve rahatlıkla yemek yiyebilir konuşabilirsiniz.

– İmplant uygulamaları tıpkı sizin gerçek dişleriniz gibi ağızda sabit olarak uygulanırlar. Bu durum kişinin yaşam standartlarını arttırır.

– Diş implant tedavileri ile tıpkı kendi dişinizle ısırıyormuş gibi yiyeceklerde kuvvet uygulayabilirsiniz. Bu oldukça yüksek basınçlara çıkabilir. Örneğin bir damak protezi ile 15 kg lık bir ısırma kuvveti gerçekleştirirken, diş implant uygulamaları ile ısırma kuvvetiniz 200 kg kadar çıkabilir. Bu gerçek dişinizle ısırma ile hemen hemen aynı kuvvet derecesindedir.

– Damak protezli uygulamalarda çiğneme kuvvetini diş etlerine iletilir. Bu durumda damaklarda inanılmaz ağrılara neden olurlar. Oysa ki diş implant tedavilerinde baskı normal dişte olduğu gibi çene kemiğine iletilir. Çene ile beraber çiğnenen yemeğe hem daha fazla baskı oluşturur hemde karşılığında bu baskı kişiye ağrı olarak geri dönmez.

– Diş implant tedavileri ile yiyecekler daha rahat ve doğru şekilde sindirilir. Yeterli kuvvet oluşturulabildiği için yemek yemede bir sıkıntı oluşturmaz. Böylelikle kişi sindirimi ağızda başlatmış olur ve daha sağlıklı bir bireye dönüşür. Diğer uygulamalarda ise sindirim ağız ortamında yeterli düzeyde olmadığı için bağırsaklarda ve mide de sindirim bozuklukları yaşanmaktadır.

– Köprü protez uygulamalarında gerçekleştirilen diğer dişlerin kesilme işlemi diş imlant uygulamalarında yoktur. Diş implant uygulamaları ile diğer sağlıklı olan dişlerinde kesilmeleri önlenmiş olur.

– Köprü tedavileri ile sağlıklı olan diğer dişlerde zarar görürken, kesilen sağlıklı dişler zamanla daha çabuk bir çürüme evresine girerler ve ağızda kötü koku oluşmasına neden olurlardı. İmplant uygulamaları ile tüm bu olumsuz koşullar ortadan kaldırılmış olur ve sağlıklı dişlerde korunmuş olur.

– Diğer eksik diş tedavi yöntemlerine göre implant uygulamalarının ömrü çok daha uzundur. İyi bir ağız bakımı ile implantların ömrü daha da uzatılabilmektedir.

– Hareketli protezlerin temizlemeleri, kullanımları vb. oldukça zorken sabit olan implant tedavilerinin bakımı ve kullanımı da diğer doğal dişleriniz gibidir.

İmplant tedavilerinin başarı oran nedir ?

İmplant tedavileri oldukça üst düzeyde bir başarı oranına sahip olan tedavilerdir. Bu başarı oranına etki eden kriterlerin başında diş hekimi gelmektedir. İyi bir diş hekimi tarafından uygulanan implant tedavileri, kaliteli malzeme, kaliteli işçilik, üzerine uygulanacak olan protezin kalitesi ile beraber bu oran %98 gibi çok çok yüksek bir rakama tekabül etmektedir. Diğer etki ise diş implant tedavisinin yapılmasından sonraki diş bakımı sürecidir. İyi bir diş bakımı ile hem implantların süresini uzatmış olursunuz hemde bu oranı %100 lere çekmiş olursunuz.

Diş eksikliğinde herkes implant tedavisini yaptırabilir mi ?

Diş çekimi sonrasında yada cerrahi bir tedavi sonrasında diş eksikliğine mahruz kalan herkes diş implant uygulamalarını rahatlıkla yaptırabilirler. Burada önemli bir husus ise hastanın iyi bir ağız sağlığına sahip olmasının yanı sıra yeterli hacimde kemiğe de sahip olması gerekmektedir. Yeterli hacimdeki kemikten kastımız: Diş implant uygulamaları çene kemiğine monte edilmektedir. Çene kemiğine yerleştirilen yapay metal kök çene kemiği ile kaynamaktadır. Eğer bölgede yeterli hacimde kemik yoksa yapay kökün monte edilmesi de gerçekleştirilemeyeceği için kişiye implant tedavisi yapılamaz. Bunların yanı sıra

– Ağır sigara tiryakileri

– Kronik hastalıkları olan insanlar (kalp hastaları, şeker hastaları vb.)

vb. durumları olan hastalarda implant tedavilerine uygun görülmeyebilirler.

Eğer implant tedavisi düşünüyorsanız bu tedaviye uygun olup olmadığınızın kararını son olarak verecek olan kişi diş hekiminizdir. Muayene olarak bu uygulamayı yaptırabilirsiniz.

Ağız ve Diş Sağlığı

Çocuklarda diş çürükleri giderek artıyor

18 Şubat 2015

Çocukların diş ve ağız sağlığında ebeveynlere çok önemli bir görev düşüyor. Çocukların süt dişleri ile beraber onlar diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaları gereken anne ve babalar doğru fırçalamasının nasıl olması gerektiğini ve günde kaç kez dişlerin fırçalanması gerektiğini çocuklarına harfiyen uygulatarak öğretmeleri gerekmektedir.

Çocuklar çürük oranı giderek artıyor

Yapılan araştırmalarda görülüyor ki çocuklarda çürük sayısı her geçen sene biraz daha fazla artıyor. Sonuçların giderek kötüleştiği bu dönemde teknolojinin ve bilginin bu kadar üst düzeyde olup göstergelerin aksine yönde ilerleme göstermesi de oldukça üzücü bir durum.. Teknolojinin getirdiklerinden en fazla yararlanılan alanlardan birisi olan diş hekimi alanı ne yazık ki insanlara aktardıklarının karşılığını bulamıyor. Günlük olarak bırakın çocukları ebeveynler bile yeteri kadar diş sağlığına özen göstermiyor. Günlük olarak diş bakımının nasıl yapılması gerektiğini bilmeyen anne ve babalar doğal olarak çocuklarına da bu bilinci yanlış aşılıyor. Sonuç olarak sağlıksız bireyler ortaya çıkıyor.

Yapılan testlerde görülüyor ki 200 çocuktan yanlızca 13’ünde çürüğe rastlanmadı ve bu çocukların ilerleyen dönemlerinde de sağlıksız olabilecekleri gös önünde bulunduruldu. Bu yapılan testlerden anlaşılıyor ki çürük oranı giderek artarken sağlıklı nesilde giderek azalmaktadır.

Çocuklar doğru fırçalama tekniğini bilmiyor

Özellikle ilkokul çağındaki çocukların doğru bir diş fırçalama tekniğini bilmeleri gerekiyor. Okulda evde öğretmenleri ve anne babaları tarafından eğitilmesi gereken çocuklar ne yazık ki bu konuda doğru bir eğitim alamıyorlar. Diş hekimlerimizin özellikle çocukları okullarında ziyaret etmeleri ve çocuklarımıza doğru diş fırçalama tekniklerini öğretmleri gerekiyor.

Çocuklarda çürükler neden oluşuyor ?

Çocuklarda oluşan çürükler en fazla yemeklerden sonra dişlerin doğru bir şekilde bakımlarının yapılmamasından dolayı artıyor. Gece yatmadan önce dişlerin muhakkak fırçalanması gerekiyor. Özellikle gece uyurken ağızdaki tükrük oranın azalması ile beraber artan bakteriler diş çürüklerini daha da hızlandırmaktadır. Anne ve babalar çocuklarını her yemekten sonra ve gece yatmadan önce mutlaka banyoya götürmeleri onlarla beraber kendileri de dişlerini fırçalamaları gereklidir.

Genetik fakörler diş çürüklerinde ne kadar etkilidir ?

Çocuklarda oluşan diş çürüklerinin asıl nedeni günlük olarak dişlerinin bakımının yapılmaması ve diş hekimi kontrollerinin gerçekleştirilmemesidir. Çocuklarda oluşan çürüklerin, diş çarpışıklıklarının yada diş eti problemlerinin yanlızca %10 genetiktir. Diğerleri anne ve babanın çocuklara aktardıkları doğru bilgiler, diş hekimi faktörü, günlük diş bakımı faktörleridir. Bu nedenle diş çürükleri genetik faktörlere bağlanmaması gerekir. Bu genetik faktörlerin yüzdelik oranı diş hekimi kontrolleri ile daha da aza indirilebilir.

Süt dişleri asıl dişlere göre daha hızlı çürüler

Süt dişleri çocuklarda daimi dişlere göre daha fazla organik madde içerdiklerinden dolayı daha hızlı çürürler. Bu nedenle süt dişlerin bakımı oldukça dikkat ve özen isteyen bir meseledir. Süt dişlerinin yerine gelecek olan daimi dişlere rehber görevi gördüğünü göz önünde bulundurursak bu dişlerinde kesinlikle daimi dişler gibi korunması, günlük bakımlarının yapılması ve diş hekimi kontrollerinin gerçekleştirilmesi son derece önem arz etmektedir. Anne ve babaların süt dişlerine yeteri kadar önem vermemeleri de son derece yanlış bir yaklaşımdır.

Çocuklarda çürük oluşumu önlenebilir mi ?

Çocuklarda çürük oluşumu kesinlikle engellenebilir. Bu konuda henüz herhangi bir aşı yada ilaç geliştirilmemiştir. Fakat günlük diş bakımı ve diş hekimi kontrolleri ile diş çürüklerini tamamen engellemek kesinlikle mümkündür.

Çürükleri önlemek için diş hekimi ne yapabilir ?

Çocuklarda çürüklerin önlenebilmesi için öellikle süt dişlerde fissür örtücü uygulanabilir. Dişlerin üst bölgesinde yani çiğneme bölgesine uygulanan bu koruyucular. yemek artıklarının dişler üzerinde kalarak dişlerin çürümesini engellemekte ve dişlere çürüklere karşı bir kalkan görevi görmektedir.

Diğer bir uygulama ise dişlere yüzeyel olarak florür uygulanmasıdır. Bu uygulama dişlerin çürüklere karşı olan direncini arttırmaktadır.

Çocuklarda diş çürüklerinin yanı sıra diş kazalarıda sıklıkla yaşanmaktadır

Çocuklarda yaşanılan diş kazaları özellikle yumuşak olan ve kolay bir şekilde kırılan süt dişlerinde sıklıkla yaşanmaktadır. Oluşabilecek diş kazaları sonrasında vakit kaybedilmeden diş hekimine başvurulmalıdır. Erken yapılacak olan her müdahale diş kayıplarının yaşanmamasını sağlayacaktır.

Diş Ağrıları

Diş ağrısı nasıl geçer ? Evde diş ağrısına çözüm

17 Şubat 2015

Diş ağrısı en zor geçirilen ve en sancılı süreçtir. Bu ağrının tarifi yoktur. Binlerce insan diş ağrılarının anlık olarak nasıl geçirebileceği konusunu üzerinde durmaktadır.

Diş ağrıları evde nasıl geçiştirilir ?

Diş ağrıları tedavi edilmeden geçirilemez. Yanlız bu ağrıları diş hekiminize gidene kadar hafifletmek mümkündür. Bunun dışında diş üzerinde yapılabilecek her işlem dişe ve diş etlerine geri dönülemeyecek zararlar verebilir. Bizim verebileceğim yöntemlerle ertesi güne kadar yada diş hekiminize gidinceye kadar ağrılarınızı hafifletebilir.

1- Ağrı kesici kullanımı

Diş ağrılarında eğer alerjik bir durum yoksa, hastalığınızı tetikleyecek bir durum oluşturmuyorsa en etkili ağrıyı dindirici yöntemlerinden birisidir.

2- Ağrılı diş bölgesinin temizlenmesi

Ağzınızda herhangi bir yemek artığı kalmış olabilir. Bu diş ağrılarına neden olabilir. Yumuşak bir fırça ile yada diş ipi ile ağrıyan dişinizin temizlenmesi oldukça önemlidir. Bu durum ağrılarınızı hafifletebilir. Dişiniz çürük olabilir diş ipi kullanımı ve hafif bir fırça yardımı ile bölgenin temizlenmesi ağrıda bir hafifleme olmasını sağlayabilir.

3- Tuzlu su ile ılık gargara

Tuzlu su ile gargara yapılması yine dişinizi rahatlatabilecek bir uygulamadır. Ilık su içerisine katılacak tuz ile suyu karıştırılarak özellikle ağrıyan diş üzerinde gargara yapılması dişinizin bir müddet ağrılarının dinmesini sağlayacaktır. Bu uygulama saat başı yapılabilir. Hastalarda ağrılarının dindirildiği bu yöntem ile kanıtlanmıştır. Fakat bu yöntemimizde diğer yöntemler gibi geçici bir yöntemdir. Ağrılarınız bir kaç saatliğine, sabaha kadar yada sabah olduğunda doktorunuza tedaviye gidene kadar ki dönemde sizi rahatlatacaktır.

Diş ağrıları nasıl başlar ?

Genellikle diş ağrıları gece başlar. Şiddetli bir ağrı olarak kendisini belli eder ve o geceyi sizlere zindan eder. Tarifi mümkün olmayan bu ağrı ileri derecede çürümüş olan bir çürük nedeni ile yada bir apse nedeniyle başlayabilir. Dişte oluşan iltihaplanma zamanla diş sinirinin ölmesine ve bu bölgedeki apsenin dışarıya doğru çıkmaya çalışmasıyla oluşan baskı neticesinde ağrıya dönüşür. Sonuç olarak kişiye dayanılmaz ağrılar yaşatan bu durum diş hekimliğinde en çok acı veren olaylardan birisidir.

Ağrılar neden gece başlar ?

Gündüzde diş ağrılarınız olabilir. Fakat gündüz daha az şiddetli olan ağrılar gece oldukça şiddetlenirler. Ağrıların gece vakti başlaması yada gündüz hafif ağrıyan dişin gece olunca şiddetli bir ağrıya dönüşmesinin asıl sebebi gece vücutta meydana gelen hormonal değişikliklerdir. Gece olunca damarlarımız genişler kök ucuna bulunan iltihap diş bölgesinde bir dolaşım bozukluğuna neden olur ve bu durum basınçla beraber şiddetli bir ağrıya dönüşür.

4- Ağrıyan diş bölgesinde yemek yenilmemelidir

Ağrıların azaltılmasını sağlayacak bir başka etkenimizde ağrılı olan bölgede yemek yenilmemesidir. Yemek yerken genellikle ağrılı olan bölge kullanılmamalıdır. Sağlıklı olan bölge ile en azından dişiniz tedavi edilene kadar yemek yenilmelidir.

5- Ağrıyan diş üzerine karanfil yağı sürülmesi

Bu yöntem geleneksel olarak babaannelerimizin, anneannelerimizin kullanmış oldukları bir yöntemdir. Bu yöntemde bir pamuk üzerine damlatılan bir kaç damla karanfil yağı ağrıyan diş üzerine konulur. Eğer karanfil yağı evinizde yoksa karanfil yaprağı da ağrıyan diş üzerine bastırılır. Karanfil yağının uyuşturucu bir etkisi vardır Bir kaç saatlikte olsa ağrıyan bölgedeki ağrının dindirilmesini sağlar.

6- Buz kompresi yapılması

Buz kompresi bazı ağrılı bölgelerde ağrı dindirici etki göstermektedir. Çene bölgesi üzerinden ağrıyan dişe buz uygulamak sinirler üzerinde geçici bir uyuşma sağladığı için bir süreliğine de olsa ağrı dindirici etkisi gösterir. Belirli aralıklarla uygulanacak buz kompresi uygulamasıyla da ağrıları bir nebze olsun dindirebilirsiniz.

7- Psikolojik olarak ağrıdan kurtulabilirsin

Sürekli olarak aynı bölgeyi düşünmek, dişinizin ağrıdığını düşünmek ağrılarınızı daha fazla arttıracaktır. Sakinleşmeye ve ağrılarınızı düşünmemeye çalışın

Ağrıyan dişe yapılmaması gerekenler nelerdir ?

Bazı durumlarda ağrıyan dişimi geçireyim derken diş ve çevresine zararda verebilirsiniz. Bu durum ağrılarınızın daha fazla olamasının yanı sıra dişinize ve diş etlerinize geri dönülmeyecek zararlarda verebilir. Diş ağrılarınızda dişinize yapılmaması gerekenler;

– Diş üzerine kesinlikle ağrıyı dindirecek ilaç, aspirin vb. dişinize ve dişetlerinize zarar verecek bir ilaç konulmamalıdır. Kimyasal içeren bu ilaçlar diş etlerinize ve dişlerinize büyük zarar verirler. Ağrılarınızın daha fazla artmasına neden olurlar.

– Dişinize iğne, bıçak vb. kesici alet sokmayınız ve bu aletlerle dişinizi karıştırmayınız. Bu tür cisimler dişlerinize kalıcı ve geri dönülmesi zor zararlar verebilir ve mevcut ağrılarınızı çoğaltabilir.

– Diş bölgesinde oluşan iltihaplanma patlatılmamalıdır. En çok düşülen hatalardan birisi de iltihapların patlatılarak akıtılmasıdır. Bu durum diş bölgesinde kist oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle kesinlikle iltihaplarınıza müdahalede bulunmayınız.

Önemli Not: Yukarıda saymış olduğumuz etkiler geçici olmakla beraber uzun müddet yapılmasında dişlere ve diş etlerine zarar vermektedir. Diş ağrılarının tek tedavi yöntemi diş hekimi tedavileridir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz geçici tedavi yöntemleri anlık ağrılarınızı hafifletebilir fakat kesinlikle kalıcı bir çözüm sunmaz. Ağrılarınız bir müddet sonra şiddetlenerek artacaktır. Mutlaka diş hekiminize görünmelisiniz ve tedavinizi yaptırmalısınız.

Diş Ağrıları

Diş ağrısı nasıl geçirilir ?

17 Şubat 2015

Diş ağrısı en zor geçirilen ve en sancılı süreçtir. Bu ağrının tarifi yoktur. Binlerce insan diş ağrılarının anlık olarak nasıl geçirebileceği konusu sıklıkla aramaktadır ve bu konuda bizlere yüzlerce soru gelmektedir.

Diş ağrıları evde nasıl geçiştirilir ?

Diş ağrıları tedavi edilmeden geçirilemez. Yanlız bu ağrıları diş hekiminize gidene kadar hafifletmek mümkündür. Bunun dışında diş üzerinde yapılabilecek her işlem dişe ve diş etlerine geri dönülemeyecek zararlar verebilir. Bizim verebileceğim yöntemlerle ertesi güne kadar yada diş hekiminize gidenceye kadar ağrılarınızı hafifte olsa dindirebilirsiniz.

1- Ağrı kesici kullanımı

Diş ağrılarında eğer alerjik bir durum yoksa, hastalığınızı tetikleyecek bir durum oluşturmuyorsa en etkili ağrıyı dindirici yöntemlerinden birisidir.

2- Ağrılı diş bölgesinin temizlenmesi

Ağzınızda herhangi bir yemek artığı kalmış olabilir. Bu diş ağrılarına neden olabilir. Yumuşak bir fırça ile yada diş ipi ile ağrıyan dişinizin temizlenmesi oldukça önemlidir. Bu durum ağrılarınızı hafifletebilir. Dişiniz çürük olabilir yine kürdan kullanımı ve hafif bir fırça yardımı ile bölgenin temizlenmesi ağrıda bir hafifleme olmasını sağlayabilir.

3- Tuzlu su ile ılık gargara

Tuzlu su ile gargara yapılması yine dişinizi rahatlatabilecek bir uygulamadır. Ilık su içerisine katılacak tuz ile suyu karıştırılarak özellikle ağrıyan diş üzerinde gargara yapılması dişinizin bir müddet ağrılarının dinmesini sağlayacaktır. Bu uygulama saat başı yapılabilir. Hastalarda ağrılarının dindirildiği bu yöntem ile kanıtlanmıştır. Fakat bu yöntemimizde diğer yöntemler gibi geçici bir yöntemdir. Ağrılarınız bir kaç saatliğine, sabaha kadar yada sabah olduğunda doktorunuza tedaviye gidene kadar ki dönemde sizi rahatlatacaktır.

Diş ağrıları nasıl başlar ?

Genellikle diş ağrıları gece başlar. Şiddetli bir ağrı olarak kendisini belli eder ve o geceyi sizlere zindan eder. Tarifi mümkün olmayan bu ağrı ileri derecede çürümüş olan bir çürük nedeni ile yada bir apse nedeniyle başlayabilir. Dişte oluşan iltihaplanma zamanla diş sinirinin ölmesine ve bu bölgedeki apsenin dışarıya doğru çıkmaya çalışmasıyla oluşan baskı neticesinde ağrıya dönüşür. Sonuç olarak kişiye dayanılmaz ağrılar yaşatan bu durum diş hekimliğinde en çok acı veren olaylardan birisidir.

Ağrılar neden gece başlar ?

Gündüzde diş ağrılarınız olabilir. Fakat gündüz daha az şiddetli olan ağrılar gece oldukça şiddetlenirler. Ağrıların gece vakti başlaması yada gündüz hafif ağrıyan dişin gece olunca şiddetli bir ağrıya dönüşmesinin asıl sebebi gece vücutta meydana gelen hormonal değişikliklerdir. Gece olunca damarlarımız genişler kök ucuna bulunan iltihap diş bölgesinde bir dolaşım bozukluğuna neden olur ve bu durum basınçla beraber şiddetli bir ağrıya dönüşür.

4- Ağrıyan diş bölgesinde yemek yenilmemelidir

Ağrıların azaltılmasını sağlayacak bir başka etkenimizde ağrılı olan bölgede yemek yenilmemesidir. Yemek yerken genellikle ağrılı olan bölge kullanılmamalıdır. Sağlıklı olan bölge ile en azından dişiniz tedavi edilene kadar yemek yenilmelidir.

5- Ağrıyan diş üzerine karanfil yağı sürülmesi

Bu yöntem geleneksel olarak babaannelerimizin, anneannelerimizin kullanmış oldukları bir yöntemdir. Bu yöntemde bir pamuk üzerine damlatılan bir kaç damla karanfil yağı ağrıyan diş üzerine konulur. Eğer karanfil yağı evinizde yoksa karanfil yaprağı da ağrıyan diş üzerine bastırılır. Karanfil yağının uyuşturucu bir etkisi vardır Bir kaç saatlikte olsa ağrıyan bölgedeki ağrının dindirilmesini sağlar.

6- Buz kompresi yapılması

Buz kompresi bazı ağrılı bölgelerde ağrı dindirici etki göstermektedir. Öene bölgesi üzerinden ağrıyan dişe buz uygulamak sinirler üzerinde geçici bir uyuşma sağladığı için bir süreliğine de olsa ağrı dindirici etkisi gösterir. Belirli aralıklarla uygulanacak buz kompresi uygulamasıyla da ağrıları bir nebze olsun dindirebilirsiniz.

7- Psikolojik olarak ağrıdan kurtulabilirsin

Sürekli olarak aynı bölgeyi düşünmek, dişinizin ağrıdığını düşünmek ağrılarınızı daha fazla arttıracaktır. Sakinleşmeye ve ağrılarınızı düşünmemeye çalışın

Ağrıyan dişe yapılmaması gerekenler nelerdir ?

Bazı durumlarda ağrıyan dişimi geçireyim derken diş ve çevresine zararda verebilirsiniz. Bu durum ağrılarınızın daha fazla olamasının yanı sıra dişinize ve diş etlerinize geri dönülmeyecek zararlarda verebilir. Diş ağrılarınızda dişinize yapılmaması gerekenler;

– Diş üzerine kesinlikle ağrıyı dindirecek ilaç, aspirin vb. dişinize ve dişetlerinize zarar verecek bir ilaç kunulmamalıdır. Kimyasal içeren bu ilaçlar diş etlerinize ve dişlerinize büyük zarar verirler. Ağrılarınızın daha fazla artmasına neden olurlar.

– Dişinize iğne, bıçak vb. kesici alet sokmayınız ve bu aletlerle dişinizi karıştırmayınız. Bu tür cisimler dişlerinize kalıcı ve geri dönülmesi zor zararlar verebilir ve mevcut ağrılarınızı çoğaltabilir.

– Diş bölgesinde oluşan iltihaplanma patlatılmamalıdır. En çok düşülen hatalardan birisi de iltihapların patlatılarak akıtılmasıdır. Bu durum diş bölgesinde kist oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle kesinlikle iltihaplarınıza müdahalede bulunmayınız.

Önemli Not: Yukarıda saymış olduğumuz etkiler geçici olmakla beraber uzun müddet yapılmasında dişlere ve diş etlerine zarar vermektedir. Diş ağrılarının tek tedavi yöntemi diş hekimi tedavileridir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz geçici tedavi yöntemleri anlık ağrılarınızı hafifletebilir fakat kesinlikle kalıcı bir çözüm sunmaz. Ağrılarınız bir müddet sonra şiddetlenerek artacaktır. Mutlaka diş hekiminize gözükmelisiniz ve tedavinizi yaptırmalısınız.

Ağız ve Diş Sağlığı

Sağlıksız dişler psikolojiyi olumsuz etkiliyor

17 Şubat 2015

Yapılan araştırmalar sonucunda görülüyor ki sağlıksız dişler yanlızca vücut sağlığımızı tehdit etmiyor psikolojimizi de olumsuz bir şekilde etkiliyor. Özellikle gençlerin üst düzeyde etkilendikleri ve sosyal yaşantıdan kendilerini soyutladıkları bilinen bir gerçek.. Bu durum onların ileriki yaşantılarını da etkilemekte mutsuz ve güvensiz bir hayat yaşamalarına neden olmaktadır.

Diş hekimliğinde uygulanan tedavi yöntemleri ile her yaştan insan için çocuklardan yetişkinlere kadar her türlü sorun tedavi edebilmektedir. Gelişen teknoloji ile beraber estetik kaygı yaşadığınız her sorunda tatmin edici çözümler alınabilmesi mümkündür. Yanlızca estetik orun değil fonksiyonel olarak işlevini son derece düzgün bir şekilde yerine getirebilen bir ağız yapısına da yapılan tedaviler sonucunda ulaşabilmek mümkündür.

Ortodonti tedavileri ile estetik, doğal ve sağlıklı bir diş yapısına sahip olabilirsiniz.

Çarpışıklık sorunları, çene yapısı düzensizlikleri, dişlerin pozisyon bozuklukları ortodontik tel tedavileri gerektiren durumların başında gelmektedir. Diş teli ne kadar erken takılırsa tedavi süreci bakımından o kadar daha uygun bir durumdur. Erken yaşta takılan diş teli uygulamaları ile çok ıkısa sürelerde çok iyi sonuçlar alınabilmektedir. Yaş ilerledikçe diş yapısının düzelmesi daha fazla problem olmakta ve daha uzun sürelerde tedavi edilmektedir. Süt dişleri sonrasında yerine çıkan daimi dişlerde bozuklukların saptanması ile beraber uygulanacak olan tel tedavisi ile erken dönemde çok iyi sonuçlar alınabilmesi de mümkündür.

Erken yaşlarda diş hekimi kontrollerinin önemi çok büyük

Diş hekimi kontrolleri ne kadar erken yaşlarda başlarda sağlıklı ve uzun ömürlü bir diş yapısı da beraberinde gelir. Süt dişleri ile beraber gerçekleştirilen kontroller daimi dişlerin çıkmaya başlaması ile sıklaştırılır. 7 yaşıyla beraber daimi dişlerin çıkmaya başladığı dönemde tespit edilecek sorunlar ve diş yapısındaki bozukluklar diş teli ile tedavi süreci ile beraber 11-12 yalına kadar devam eder. Ağız yapısında meydana gelen sorunlar ve diş yapısının düzeltilmesi 11-12 yaşına kadar son bulur ve kişi hayatına daha sağlıklı dişler ve daha güzel gülümseme ile devam eder. Kişideki sağlıklı bu yapı psikolojini ve sosyal hayatını da olumlu yönde etkileyecektir. Eğer oldu ki sorunlar 11-12 yaşına kadar düzeltilemedi o vakit kontrol altına alınan çocuk bir takım önleyici ve düzenleyici apoyelerle kontrolleri bir şekilde işlemleri devam eder.

Diş sağlığında yaşın önemi büyüktür

Diş sağlığı ne kadar erken yaşlarda kontrol altına alınırsa ileri ki yaşlar için o kadar büyük önemi vardır. Diş sağlığı erken yaşlarda daha etkin bir hal almaktadır. İlerleyen yaşla beraber diş sağlığında yapılan tedaviler sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle ebeveynlere oldukça büyük bir sorumluluk düşmektedir. Erken yaşlarda çocuklarına kazandıracakları diş bakımı alışkanlığı ve diş hekimi kontrolleri çocuğun ileri ki yaşlarda sağlıklı bir birey, sağlıklı dişlere sahip olan bir insan durumuna getirecektir.

Gençlerde uygulanan ortodonti tedavileri ne kadar sürer

Ortodonti uygulamaları 1,5 – 2 yıl süren işlemlerdir. Bu süre içerisinde dişler çok yavaş hareket ettirilerek bir düzen içerisinde olmaları sağlanır. Tel takılması işleminin ardından dişler 3 hafta kadar bir süre sonunda 1-1,5 mm kadar aralıklarla hareket ettirilmeye başlarlar. Bu hareketlerin tamamlanması ise 2 yıl kadar bir süre alır. Burada unutulmaması gereken önemli bir husus ise hastanın diş yapısının nasıl olduğudur. Sürenin uzaması veya kısalması hastanın diş yapısına bağlıdır. Ortodonti tel tedavileri kişiye özel olarak yapılır. Bu tedavi süresi 2 yıl olabileceği gibi 2 yıldan da kısa olabilir Bu nedenle muayene edilmeden tedavi süresi hakkında bilgi de verilmesi mümkün değildir.

Düzensiz dişler psikolojiyi nasıl etkiler ?

Nasıl ki düzgün ve sağlıklı olan dişler güzel bir görünüm oluşturur ve kişinin rahatça güvenli bir şekilde gülümsemesini sağlarsa, biçimsiz dişlerde tam tersine kişinin rahat bir şekilde gülümseyememesini ve güvensizliği beraberinde getirecektir. Özellikle ergenlik döneminde kişinin sosyal yaşantısını etkileyen bu durum sonucu, özgüveni eksik ve psikolojisi bozuk bir birey ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Genç yaşlarda uygulanan ortodonti tedavisi ile bu sorunlar çok kısa bir sürede tedavi edilebilmektedir. Tedavi ile birlikte sorunlar ilerlemeden çözüm bulunabilmektedir.

Ağız ve dişler konuşmayı olumsuz etkiliyor

Düzgün bir konuşma için dişlerin yapısının önemi bir hayli fazladır. Konuşmanın düzgün bir şekilde yapılabilmesi için dil, dişler, çene yapınız, diş etleri ve damaklar herbirinin komplike bir şekilde görevlerini iyi yapabilmesine bağlıdır.

Size şöyle bir örnek verebilirim. Herbirimiz yaşlı olan anneannenizin yada babanenizin dişleri konusunda çekmiş olduğu sıkıntıları göz önüne getirelim. Kullandıkları takma dişleri taktıklarındaki konuşma ile çıkarttıkları zamanki konuşma arasındaki farkı göz önüne getirelim ne kadar zorlandıklarını ve bir çok sesi çıkaramadıklarını görebiliriz. İşte dişlerin konuşmadaki rolü bu kadar etkilidir.

Bebeklerde ve çocuklarda dikkat etmememiz gereken diş sağlığı sorunları

Bir çok aile çocuklarının süt dişlerini “nasıl olsa yerlerine daimi dişler gelecek diye önemsemezler” bu önemsememe neticesinde ileride çocukların dişlerinde çarpışıklık, çene gelişimi bozuklukları ve dişlerde genel olarak sağlık problemleri yaşandığını görürüz. Süt dişleri yerine gelecek olan daimi dişlerin rehberi görevindedirler. Süt dişlerin sağlığı direk olarak daimi dişlerin yapısını ve sağlık durumunu etkilemektedir. Kesinlikle ihmal edilmemesi gereken süt dişleri dikkate alınmadıklarında sonuç olarak ortaya sağlıksız diş yapısı ve neticesinde sağlıksız bireyler ortaya çıkmaktadır.

Sağlıklı bir diş yapısı ve sağlıklı bireyler için dişlerin günlük olarak bakımı yapılmalı ve en az 3 ayda bir olmak koşulu ile diş hekimi kontrolleri gerçekleştirilmelidir. Çocuklarda ise pedodonti uzmanı kontrolleri mutlaka gerçekleştirilmeli ve her çocuğun bir diş hekimi olmalıdır.