Archives

Ağız ve Diş Sağlığı

Diş fırçalama kaç dakika yapılmalıdır ?

15 Ekim 2015

Türkiyede diş fırçalama bilinci oldukça geri bırakılmış hatta hiç alışkanlık haline dahi bile getirilmemiştir. Bu konudan oldukça dem vuran diş hekimleri ülkemizde diş fırçalama alışkanlığının oldukça düşük ve diş fırçalama süresininde çok kısa tutulduğunu vurguluyorlar.

Diş fırçalama konusunda yanlış bildiklerimiz

Dişleri yemek sonrasında hemen fırçalamak dişlere yarardan çok zarar getirmektedir. Özellikle asitli yiyecek ve içeceklerden en az yarım saat kadar sona dişlerin fırçalanması gerekiyor. Aksi taktirde diş fırçalama işlemi dişlere daha fazla zarar veriyor. Asitli yiyecek ve içeceklerin ardından ağız çalkalamak ve yarım saat kadar sonra dişlerin fırçalanması daha sağlıklı bir ağız bakımı anlamına geliyor.

En ideal diş fırçalama süresi 3 dakikadır ?

Dişlere en fazla zararı veren asidik iyecek ve içeceklerdir. Özellikle Limon suyu portakal suyu gibi gıdaların asit miktarı fazla olması diğer asidik gıdalar içeren içeceklerin tüketiminden sonra diş minelerinde zayıflama olmaktadır. Dişlerin bu yiyeceklerin tüketiminin hemen ardından fırçalanması zayıflayan diş minesinin aşınmasına yol açabilmektedir. Bu nedenle bu yiyecek ve içeceklerin tüketiminden en az yarım saat sonra dişlerimizi fırçalamamız gerekiyor.

Diş fırçalama alışkanlığımızı günde en az iki defa olmak kaydı ile tekrarlamamız gerekmektedir. Bu süreler sabah ve gece yatmadan önce olmalıdır. Her iki çene ayrı ayrı fırçalanması gerekiyor. diş yüzeyleri hem içeriden hemde dışarıdan olmak koşulu ile her iki çenede ayrı ayrı fırçalanması gerekmektedir. İdeal fırçalama süresi ise en az iki dakika olmak koşulu ile 3 dakikadır. İyi bir diş temizliği için diş fırçalamanın yanı sıra diş ipi kullanımı da mutlaka gereklidir.

Diş fırçalama sırasında dilinizi de fırçalayın

Dişlerimizi günde en a iki kez olmak koşulu ile fırçalamamız gerekiyor en ideal sayı ise 3 kezdir. Dişlerin öncelikli olarak 3 dakika fırçalanması daha sonra diş ipi kullanımına geçilerek en az iki dakika da dişlerin aralarının temizlenmesi gerekiyor. Bu süre ideal olarak 5 dakika kadar bir süre almaktadır. Dişlerin kurallarına göre fırçalanması dişlerin aşınmasının önüne geçecektir. En ideal diş fırçalama şeklini doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. ayrıca diş fırçalama sırasında diş fırçasının arka yüzünde bulunan tırtıklı bölümle yada diş fırçası ile ufak ve nazik hareketlerle dilde fırçalanmalıdır.

Diş eti kanamasının en iyi çözümü dişlerin düzenli olarak fırçalanmasıdır

Eğer diş fırçalama sırasında bir kronometreniz varsa bu ideal süreyi yakalamanız konusunda size daha iyi yardımcı olacaktır. Kronometre sayesinde ne kadar süre dişlerinizi fırçaladığınızı tam olarak bileceksiniz ideal süre 120 saniyedir. Eğer diş fırçalama sırasında diş etleriniz kanıyor ise fırçalamaya ara vermeden devam ediniz.

Diş fırçalama dişlere uyugulanan bir masaj gibidir

Diş fırçası diş bitimi ile diş eti birleşimi noktasına kadar 45 derecelik açılarla yukarı ve aşağı olacak şekilde diş etinide kapsayacak yöntem ile fırçalanmalıdır. Bu dişlere bir temizlik olarak algılanmakta iken diş etlerine de bir masaj etkisi yaratacaktır.

Diş macunu nohut büyüklüğünde olmalıdır

En ideal diş macununu doktorunuzun önerisi ile seçebilirsiniz. Piyasa da var olan ve dişleri beyazlattığı savunulan diş macunları dişlere ciddi zararlar vermekte ve dişlerin aşınmasına yol açmaktadır. Bu nedenle her reklamı yapılan diş macununu alıp kullanmamak gerekmektedir. Fırçaya sürülecek ideal diş macunu ise nohut büyüklüğünde olmalıdır.

Kırmızıdan beyaza doğru fırçalayın

En ideal diş fırçalama şekli kırmızıdan beyaz doğru yani diş etinizden dişinize doğru olan fırçalama tekniğidir. Bu sayede diş aralarında kalan ve zamanla diş taşlarına dönüşecek olan yemek artıklarını da bölgeden temizlemiş olacaksınız.

Diş Hekim Fiyatları

Diş teli, çapraşık diş tedavisi, çarpık dişler

15 Ekim 2015

Diş teli tedavisi konusu özellikle çapraşık dişlere sahip olan hastaların en sık merak ettiği ve hakkında en çok araştırma yaptıkları konulardan birisidir. Bu konu özellikle gençlerin canını sıksa da diş hekimliği dünyasında gelişen sektör daha estetik diş teli hatta görünmez diş teli uygulamaları ile beraber daha cazip hale gelmeye başladı..

Sizlere diş teli ile ilgili olarak bir takım sorular sorarak bunlara cevap bulmaya çalışacağız. Bu sorular biz diş hekimlerine en sık yöneltilen sorular olacak.. Konunun sonunda ise diş teli ile ilgili olarak tamamen bilgilenmiş ve aklınızda soru işareti kalmamış olacak..

Ortodonti nedir ?

Dişlerde meydana gelen uyumsuzlukların, diş çarpıklıklarının, çene problemlerinin teşhis ve tedavisini gerçekleştiren bir diş hekimi dalıdır. Diş teli, braketler, vb. uygulamalar ortodonti alanında kullanılan gereçlerdir.

Ortodonti uzmanı (Ortodontist) ne demektir ?

Ortodontist aslında bir diş hekimidir. Ortodonti alanında yoğun bir eğitim almış olan diş hekimi aynı zamanda bir diş hekiminin faaliyetlerini yürütebilirken çene problemleri, kapanış bozuklukları, çarpık dişler, yüz profilleri vb. alanlarda da uzmanlık sahibidir.

Diş çarpıklığından memnun değilim dişlerimi nasıl düzleştirebilirim ?

Bu bizlere en sık gelen sorulardan birisidir. özellikle genç bayanların bu konuda oldukça muzdarip olduklarını görüyoruz. öyle ki ne kadar erken yaşta bu uygulama gerçekleştirilirse hem tedavi süreci kısalıyor hemde daha iyi bir sonuç alınıyor. Bu nedenle ortodonti tedavisine erken yaşlarda başlamak çok çok önemlidir.

Neden dişlerimi düzleştirmem gerekiyor ?

Bu size bağlı bir durum eğer gülüşünüzü ve dişlerinizin dizilişini beğenmiyorsanız ortodonti diş teli tedavisi için bir ortodontiste başvurabilirsiniz. Dişler gülüşünüzü ve sağlığınızı endirekt olarak etkileyen bölgedir. Dişlerde oluşan bir çarpışıklık sizin gülüşünüze, güzelliğinize ve doğal olarak da ruh sağlığınıza etki edecektir. Ayrıca çarpışık dişlerin diş sağlığını tehdit eden bir tarafı da vardır. Bu nedenle ortodonti tedavisi ile oluşabilecek negatif gelişimleri ortadan kaldırmış olacaksınız.

Çarpışık dişler ağız ve diş sağlığını olumsuz etkiler

Çarpışık dişler diş sağlığı açısından oldukça olumsuz etkiler doğurur. Bunların başında dişlerin tam olarak fırçalanmaması gelir. Çarpışıklık durumlarında dişler birbiri üzerin bindiklerinden dolayı keşişim noktalara arasındaki yemek artıklarının diş fırçası ile temizlenmesi zorlaşmaktadır. Diş aralarının yeterli derecede temizlenmemesi sürekli olarak bir ağız kokusu ve çürümesi tehlikesi ile dişleri karşı karşıya getirir. Ayrıca olumsuz koşullardan etkilenen bir diğer bölgede diş etleridir. Diş etleri de zamanla şişer, kanamalar oluşur ve diş eti hastalıklarına dönüşebilir.

Çapraşık dişler, kapanış bozuklukları ve çene eklem rahatsızlıkları

Çapraşık dişlerin kapanış bozukluklarına ve çene eklem rahatsızlıklarına yol açtığı da bir gerçektir. Hatalı kapanış bozuklukları çene eklem rahatsızlıklarının yanı sıra dişlerin birbiri ile çarpması zamanla diş çatlamalarına ve kırılmalarına kadar varabilen bir durum oluşturmaktadır.

Diş çarpışıklıklarında kullanılan braketler ve teller

Braketler çarpışık dişlerin düzeltilmesinde kullanılan ortodontik araçlardır. Bu uygulamalar ile dişler zamanla yerlerinden hareket ettirilir ve olması gereken pozisyona getirilmesi sağlanır. Bilindiği gibi dişler çene kemikleri üzerinde sabit dokular değillerdir. Bu dokulara uygulanan bir kuvvet çene kemiğine iletilir ve diş basınç yönüne doğru hareket ederken aksi yönde de bir kemik yapımı meydana gelmeye başlar. zamanla yerine oturan dişler istediğimiz şekle girerler.

Çocuğumun bir ortodonti tedavisine ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlayabilirim ?

Ortodonti tedavisi ne kadar erken yaşlarda başlanırsa tedavi sürecide o kadar azalır. Daha erken yaşlarda uygulanacak bir ortodonti tedavisinde dişlerin hareket etme süreçleri de daha esnek olduğundan dolayı ortodonti tedavisi daha erken ve sağlıklı bir şekilde tamalanacaktır. Bu yaş çok küçük yaşlarda uygulanacak ortodonti tedavisi olabileceği gibi 7-8 yaşları ise en ideal çağdır.

Erken dönemde diş çarpışıklıklarını nasıl önleyebiliriz ?

Süt dişlerinin dökülmesi ve daimi dişlerin çıkmaya başladığı dönem çene yapısının şekillenmesi çok önemlidir. Bu dönemde alınacak önlemlerle beraber çarpışıklık en aza indirilebilir. Gerçekleştirilecek ortodonti tedavisi ile beraber çocuğunuz sağlıklı dişlere ve diş görünüme kavuşacaktır.

Diş teli tedavisi için belirli bir yaş var mıdır ?

Kesinlikle yaşın önemi yoktur. Hangi yaşta olursanız olun bu uygulama gerçekleştirilebilir.

Oluşan çarpışıklık zamanla düzelir mi ?

erken dönemde süt dişlerin dökülmesi yerine daimi dişlerin çıkmaya başlaması ile beraber alt dişlerde bir miktar çarpışıklık olasıdır. Bu zamanla düzelecektir. Fakat üst bölgedeki dişlerin herhangi birinde veya bir kaçında meydana gelen çarpışıklık durumunda ortodonti tedavisine başvurulmalıdır.

Çarpışıklık durumunda sonucun ortaya çıkması için beklemeli miyim ?

Eğer beklemeye devam ederseniz sonuç sizin için zamanla daha kötü olacaktır. Bu durumda ilk yapılması gereken şey bir ortodonti uzmanına başvurmaktır.

Ortodonti tedavi süresi ne kadardır ?

Hastanın dişlerinin durumuna göre süre değişebilmektedir. Ortalama bir süreç verilmesi gerekirse bu zaman 1,5 – 2 sene kadardır.

Ortodonti fiyatları sanıldığı kadar yüksek midir ?

Diş teli tedavi uygulamasının fiyatı bu uygulamayı gerçekleştirecek olan doktora, diş hastanesine, şehire vb.. bir çok etkene göre değişmektedir. Diş teli tedavisi uzun bir süreçtir ve ülkemizde oldukça ekonomik fiyatlara gerçekleştirilebilmektedir.

Diş teli tedavi fiyatları (ortodonti)

Diş teli tedavi fiyatları diş hekimine göre değişmektedir. Diş teli fiyatları 1000 TL den başlayarak 10.000 TL ye kadar çıkabilmektedir. Türk Tabipler Birliği 2016 – 2017 belirlediği ortodonti tedavi fiyatları

Angle Sınıf I Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1070,0 TL
Angle Sınıf II Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1280,0 TL
Angle Sınıf III Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1710,0 TL
Sabit Kapanış Yükseltici Tatbiki (Kısa Süreli) 70,0 TL
Lingual Teknikle Angle Sınıf I Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1160,0 TL
Lingual Teknikle Angle Sınıf II Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1410,0 TL
Lingual Teknikle Angle Sınıf III Anomalilerinin Ortodontik Tedavisi 1880,0 TL
Açık Kapanışın Ortodontik Tedavisi 1710,0 TL
Önleyici Ortodontik Tedavi 540,0 TL
Kısa Süreli Ortodontik Tedavi 610,0 TL
Pekiştirme Tedavisi 380,0 TL
Pekiştirme Aygıtı (Hawley Pilağı) 370,0 TL
Sabit Pekiştirme Aygıtı (Lingual Retainer) 380,0 TL
Dudak Yastıkçığı (Lip Bumper) 320,0 TL

Diş Hekim Fiyatları

Diş teli fiyatları çapraşık diş tedavisi fiyatları

15 Ekim 2015

Diş teli tedavisi konusu özellikle çapraşık dişlere sahip olan hastaların en sık merak ettiği ve hakkında en çok araştırma yaptıkları konulardan birisidir. Bu konu özellikle gençlerin canını sıksada diş hekimliği dünyasında gelişen sektör daha estetik diş teli hatta görünmez diş teli uygulamaları ile beraber daha cazip hale gelmeye başladı..

Sizlere diş teli ile ilgili olarak bir takım sorular sorarak bunlara cevap bulmaya çalışacağız. Bu sorular biz diş hekimlerine en sık yöneltilen sorular olucak.. Konunun sonunda ise diş teli ile ilgili olarak tamamen bilgilenmiş ve aklınızda soru işareti kalmamış olacak..

Ortodonti nedir ?

Dişlerde meydana gele uyumsuzlukların, diş çarpışıklıklarının, çene problemlerinin teşhis ve tedavisini gerçekleştiren bir diş hekimi dalıdır. Diş teli, braketler, vb. uygulamar ortodonti alanında kullanılan gereçlerdir.

Ortodonti uzmanı (Ortodontist) ne demektir ?

Ortodontist aslında bir diş hekimidir. Ortodonti alanında yoğun bir eğitim almış olan diş hekimi aynı zamanda bir diş hekiminin faaliyetlerini yürütebilirken çene problemler, kapanış bozuklukları, çarpışık dişler, yüz profilleri vb. alanlarda da uzmanlık sahibidir.

Diş çarpışıklıklarımdan memnun değilim dişlerimi nasıl düzleştirebilirim ?

Bu bizlere en sık glen sorulardan birisidir. özellikle genç bayanların bu konuda oldukça muzderip olduklarını görüyoruz. öyle ki ne kadar erken yaşta bu uygulama gerçekleştirilirse hem tedavi süreci kısalıyor hemde daha iyi bir sonuç alınıyor. Bu nedenle ortodonti tedavisine erken yaşlarda başlamak çok çok önemlidir.

Neden dişlerimi düzleştirmem gerekiyor ?

Bu size bağlı bir durum eğer gülüşünüzü ve dişlerinizin dizilişini beğenmiyorsanız ortodonti diş teli tedavisi için bir ortodontiste başvurabilirsiniz. Dişler gülüşünüzü ve sağlığınızı endirekt olarak etkileyen bölgedir. Dişlerde oluşan bir çarpışıklık sizin gülüşünüze, güzelliğinize ve doğal olarakta ruh sağlığınıza etki edecektir. Ayrıca çarpışık dişlerin diş sağlığını tehdit eden bir tarafı da vardır. Bu nedenle ortodonti tedavisi ile oluşabilecek negatif gelişimleri ortadan kaldırmış olacaksınız.

Çarpışık dişler ağız ve diş sağlığını olumsuz etkiler

Çarpışık dişler diş sağlığı açısından oldukça olumsuz etkiler doğurur. Bunların başında dişlerin tam olarak fırçalanmaması gelir. Çarpışıklık durumlarında dişler birbiri üzerin bindiklerinden dolayı keşişim noktalara arasındaki yemek artıklarının diş fırçası ile temizlenmesi zorlaşmaktadır. Diş aralarının yeterli derecede temizlenmemesi sürekli olarak bir ağız kokusu ve çürümesi tehlikesi ile dişleri karşı karşıya getirir. Ayrıca olumsuz koşullardan etkilenen bir diğer bölgede diş etleridir. Diş etleri de zamanla şişer, kanamalar oluşur ve diş eti hastalıklarına dönüşebilir.

Çapraşık dişler, kapanış bozuklukları ve çene eklem rahatsızlıkları

Çapraşık dişlerin kapanış bozukluklarına ve çene eklem rahatsızlıklarına yol açtığı da bir gerçektir. Hatalı kapanış bozuklukları çene eklem rahtsızlıklarının yanı sıra dişlerin birbiri ile çarpmsına zamanla diş çatlamalarına ve kırılmalarına kadar varabilen bir durum oluşur.

Diş çarpışıklıklarında kullanılan braketler ve teller

Braketler çarpışık dişlerin düzeltilmesinde kullanılan ortodontik araçlardır. Bu uygulamalar ile dişler zmanla yerlerinden hareket ettirilir ve olması gereken pozisyona getirilmesi sağlanır. Bilindiği gibi dişler çene kemikleri üzerinde sabit dokular değillerdir. Bu dokulara uygulanan bir kuvvet çene kemiğine iletilir ve diş basınç yönüne doğru hareket ederken aksi yönde de bir kemik yapımı meydana gelmeye başlar. zamanla yerine oturan dişler istediğimiz şekle girerler.

Çocuğumun bir ortodonti tedavisine ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlayabilirim ?

Ortodonti tedavisi ne kadar erken yaşlarda başlanırsa tedavi sürecide o kadar azalır. Daha erken yaşlarda uygulanacak bir ortodonti tedavisinde dişlerin hareket etme süreçleri de daha esnek olduğundan dolayı ortodonti tedavisi daha erken ve sağlıklı bir şekilde tamalanacaktır. Bu yaş çok küçük yaşlarda uygulanacak ortodonti tedavisi olabileceği gibi 7-8 yaşları ise en ideal çağdır.

Erken dönemde diş çarpışıklıklarını nasıl önleyebiliriz ?

Süt dişlerinin dökülmesi ve daimi dişlerin çıkmaya başladığı dönem çene yapısının şekillenmesi çok önemlidir. Bu dönemde alınacak önlemlerle beraber çarpışıklık en aza indirilebilir. Gerçekleştirilecek ortodonti tedavisi ile beraber çocuğunuz sağlıklı dişlere ve diş görünüme kavuşacaktır.

Diş teli tedavisi için belirli bir yaş var mıdır ?

Kesinlikle yaşın önemi yoktur. Hangi yaşta olursanız olun bu uygulama gerçekleştirilebilir.

Oluşan çarpışıklık zamanla düzelir mi ?

erken dönemde süt dişlerin dökülmesi yerine daimi dişlerin çıkmaya başlaması ile beraber alt dişlerde bir miktar çarpışıklık olasıdır. Bu zamanla düzelecektir. Fakat üst bölgedeki dişlerin herhangi birinde veya bir kaçında meydana gelen çarpışıklık durumunda ortodonti tedavisine başvurulmalıdır.

Çarpışıklık durumunda sonucun ortaya çıkması için beklemeli miyim ?

Eğer beklemeye devam ederseniz sonuç sizin için zamanla daha kötü olacaktır. Bu durumda ilk yapılması gereken şey bir ortodonti uzmanına başvurmaktır.

Ortodonti tedavi süresi ne kadardır ?

Hastanın dişlerinin durumuna göre süre değişebilmektedir. Ortalama bir süreç verilmesi gerekirse bu zaman 1,5 – 2 sene kadardır.

Ortodonti fiyatları sanıldığı kadar yüksek midir ?

Diş teli tedavi uygulamasının fiyatı bu uygulamayı gerçekleştirecek olan doktora, diş hastanesine, şehire vb.. bir çok etkene göre değişmektedir. Diş teli tedavisi uzun bir süreçtir ve ülkemizde oldukça ekonomik fiyatlara gerçekleştirilebilmektedir.

Ağız ve Diş Sağlığı

Ağız duşu nasıl yapılır, diş duşu

25 Temmuz 2015

Dişlerinizin yapısal durumu diş sağlığı ile ilgili olarak doğrudan orantılıdır. Bu durum ayrık dişlere sahip olan bireyler, bitişik dişlere sahip olan bireyler ve çapraşık dişlere sahip olan bireyler arasında farklılıklar gösterir. Bu durumda olanlar için ayrık dişlere sahip olan bir kişinin diş aralarında yemek artıklarının kalması nasıl zor bir olasılık ise bitişik dişlere sahip olan kişide daha fazla ve çapraşık dişlere sahip olan bireylerin dişleri arasında yemek artıklarının kalma olasılığı çok daha fazladır. Günde yeterli düzeyde gerçekleştirilmeyen ağız bakımı özellikle yemeklerden sonra ve gece yatmadan önce dişlerin fırçalanmaması, gargara yapılmaması yada diş ipi kullanılmaması diş sağlığını ve ağız hijyenini olumsuz etkilemektedir.

Ağız duşu nedir ve nasıl kullanılır ?

Yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler neticesinde diş duşunun öneminin ne kadar fazla olduğunu sizlere açıklamaya çalışacağım.. Günlük olarak beslenme sırasında yemek artıklarının dişler arasında birikmesi kaçınılmaz bir olaydır. Özellikle sık ve çarpık dişlere sahip olan bireylerin dişler arasında biriken yemek artıklarını temizlemesi ise çok zordur. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası mutlaka yapılması gereken uygulamalardır. Bu uygulamalara ise oldukça pratik ve son derece etkili bir yöntem olan diş duşu uygulaması katılmıştır.

Ağız duşunun etkisi nedir ?

Ağız duşu; diş ipinin ve diş fırçalarının ulaşamadığı bölgelere, diş aralarına, diş cebi bölgelerine basınçlı su ve havanın gönderilmesini sağlayan cihazdır. Bu cihazın içerisinde hava ve su vardır. Bu iki etki dişler üzerine tazyikli bir şekilde gönderilmekte ve bölgenin temizliğini sağlamaktadır. Diş duşu ile diş plaklarının oluşumu en aza indirgenmektedir. Diş fırçalama alışkanlığımızın yanı sıra, diş ipi kullanımı ve ağız duşu uygulamasını beraber gerçekleştirdiğinizde doğru bir diş temizliği uygulaması gerçekleştirmiş oluruz.

Ağız duşu diş ipi uygulamasına benzer bir uygulamadır ?

Ağız duşu uygulaması tıpkı diş ipi uygulamasının üstlendiği görevi üstlenmektedir. Fakat yinede her iki uygulamanın da kullanılmasında fayda vardır. Özellikle diş ipinin ulaşamadığı diş cebi bölgesinde diş duşu uygulaması ile yada 20 lik dişinizin bölgede oluşturduğu çukuru temizlemede diş duşu uygulaması tam bir hijyen sağlamaktadır. Diş duşu uygulamasının diş ipi uygulamasına göre daha pratik bir özelliği vardır.

Diş duşu uygulaması diş etlerine de masaj yapmaktadır

Diş duşu uygulamasının diğer bir özelliği de diş etleri üzerinde masaj etkisi yaratmasıdır. Bu yöntem sayesinde diş etlerinizde büyük önemde rahatlayacaktır.

Ağız duşu dişler üzerinde nasıl uygulanır ?

Ağız duşu aparatının üzerinde suyunu ve içerisine gargara sıvısını koymayı sağlayan bir haznesi vardır. Aparat içerisinde barındırdığı havayı buraya koyacağımız su ve ağız gargarası ile beraber diş aralarına basınçlı bir şekilde püskürtmektedir. Ayrıca aparatın değişebilen uçları sayesinde dişler arasında ve arka bölgedeki dişlere rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Aparat başlıklarının da değişebilir olması ayrıca bir hijyende sağlamaktadır. Aparattan çıkan basınçlı su miktarı da ayarlanabilmektedir. Bu sayede diş aralarında ve diş cebi bölgesinde biriken yemek artıkları da kolaylıkla temizlenebilmektedir.

Diş hekimine mutlaka ihtiyaç vardır

Diş duşu uygulaması ağız sağlığımızı korumaya yönelik bir uygulama olsa da tüm bunlar tek başına yine de yeterli olmayacaktır. Diş hekimi kontrollerinin 3-6 aylık süreler boyunca mutlaka gerçekleştirilmesi ve diş etlerinin de temizletilmesi çok önemlidir. Eğer mevcut ağız hijyenin sürekli olarak muhafaza edilmesini istiyorsak mutlaka bu uygulamalara ve doktor kontrollerine özen göstermeliyiz.

Evdeki tüm aile bireyleri diş duşu uygulamasından yararlanabilir mi ?

Ağız duşu uygulama aparatının başlıklarının değişebilir olması evdeki tüm aile bireylerinin bu aparatı kullanabilmesini mümkün hale getiriyor. Diş hekimlerinin özellikle diş eti rahatsızlıkları olan bireylere önerdiği diş duşu uygulaması sayesinde çok kısa süre içerisinde diş eti problemleri ortadan kalkmaktadır. Ayrıca dişleri çürümeye meyilli olan kişiler, protez dişlere sahip olan kişiler, kaplama dişleri olan kişiler, çarpık dişlere sahip olan bireyler ve en önemlisi diş telleri olan bireylerde mutlaka diş duşu uygulamasından yararlanmaları gerekmektedir.

Ağız uşu plak oluşumunu engelleyen en önemli uygulamalardan birisidir

Ağız duşu uygulaması ile dişler arasında biriken yemek artıkları temizlenerek bu artıkların yol açtığı diş taşı oluşumu da önlenmiş olacaktır. Plak oluşumuyla baş edebilmenin en etkili yöntemlerinden biri olan ağız duşu uygulaması diş ipi ile beraber uygulanarak tam bir hijyen sağlanmış olacaktır.

Ağız duşu ağız kokusu oluşumunu da önlemektedir

Ağız duşu ağızda oluşan kötü kokunun da önlenmesinde etkin rol üstlenir. Ağız kokusunun en büyük nedenlerinden birisi yeterli düzeyde ağız temizliğinin yapılmamasıdır. Yemeklerden sonra yada gece yatarken yeterli miktarda ağız temizliğinin yapılmaması bakterilerin oluşmasına oluşan bu bakterilerde diş eti hastalıklarına, dişlerin çürümesine ve kötü ağız kokusuna neden olur. Oluşan ağız kokusu günlük yaşamda kişinin sosyal ilişkilerini üst düzeyde etkiler.

Ağız duşu sigara içinler için oldukça ideal

Sigara içen kişiler diş sarılığından ve kötü ağız kokusundan oldukça şikayetçidir. Ağız duşu sayesinde bu oluşan lekeler ve ağız kokusu da en aza indirgenmektedir. Özellikle sigara içen kişilerin ağız sağlığına ve ağız hijyenine biraz daha fazla özen göstermeleri gerekir. Diş fırçalama ile beraber ağız duşu da oluşacak olan diş taşlarını en aza indirmekte ve ağız kokusunu da bir hayli azaltmaktadır.

Ağız ve Diş Sağlığı

Ağız duşu nasıl yapılır, diş duşu fiyatları

25 Temmuz 2015

Dişlerinizin yapısal durumu diş sağlığı ile ilgili olarak doğrudan orantılıdır. Bu durum ayrık dişlere sahip olan bireyler, bitişik dişlere sahip olan bireyler ve çapraşık dişlere sahip olan bireyler arasında farklılıklar gösterir. Bu durumda olanlar için ayrık dişlere sahip olan bir kişinin diş aralarında yemek artıklarının kalması nasıl zor bir olasılık ise bitişik dişlere sahip olan kişide daha fazla ve çapraşık dişlere sahip olan bireylerin dişleri arasında yemek artıklarının kalma olasılığı çok daha fazladır. Günde yeterli düzeyde gerçekleştirilmeyen ağız bakımı özellikle yemeklerden sonra ve gece yatmadan önce dişlerin fırçalanmaması, gargara yapılmaması yada diş ipi kullanılmaması diş sağlığını ve ağız hijyenini oldukça olumsuz etkilemektedir.

Ağız duşu nedir ve nasıl kullanılır ?

Yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler neticesinde diş duşunun öneminin ne kadar fazla olduğunu sizlere açıklamay çalışacağım.. Günlük olarak beslenme sırasında yemek artıklarının dişler arasında birikmesi kaçınılmaz bir olaydır. Özellikle sık ve çarpışık dişlere sahip olan bireylerin dişler arasında biriken bu yemek artıklarını temizlemesi ise çok zordur. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası mutlaka yapılması gereken uygulamalardır. Bu uygulamalara ise oldukça pratik ve son derece etkili bir yöntem olan diş duşu uygulaması katılmıştır.

Ağız duşunun etkisi nedir ?

Ağız duşu; diş ipinin ve diş fırçalarının ulaşamadığı bölgelere, diş aralarına, diş cebi bölgelerine basınçlı su ve havanın gönderilmesini sağlayan cihazdır. Bu cihazın içerisinde hava ve su vardır. Bu iki etki dişler üzerine tazyikli bir şekilde gönderilmekte ve bölgenin temizliğini sağlamaktadır. Diş duşu ile diş plaklarının oluşumu en aza indirgenmektedir. Diş fırçalama alışkanlığımızın yanı sıra, diş ipi kullanımı ve ağız duşu uygulamasını beraber gerçekleştirdiğimizde doğru bir diş temizliği uygulaması gerçekleştirmiş oluruz.

Ağız duşu diş ipi uygulamasına benzer bir uygulamadır ?

Ağız duşu uygulaması tıpkı diş ipi uygulamasının üstlendiği görevi üstlenmektedir. Fakat yinede her iki uygulamanın da kullanılmasında fayda vardır. Özellikle diş ipinin ulaşamadığı diş cebi bölgesinde diş duşu uygulaması ile yada 20 lik dişinizin bölgeden oluşturduğu çukuru temizlemede diş duşu uygulaması tam bir hijyen sağlamaktadır. Diş duşu uygulamasının diş ii uygulamasına göre daha pratik bir özelliği vardır.

Diş duşu uygulaması diş etlerine de masaj yapmaktadır

Diş duşu uygulamasının diğer bir özelliği de diş etleri üzerinde masaj etkisi yaratmasıdır. Bu yöntem sayesinde diş etlerinizde büyük önemde rahatlayacaktır.

Ağız duşu dişler üzerinde nasıl uygulanır ?

Ağız duşu aparatının üzerinde suyunu ve içerisine gargara sıvını koymayı sağlayan bir haznesi vardır. Aparak içerisinde barındırdığı havayı buraya koyacağımız su ve ağız gargarası ile beraber diş aralarına basınçlı bir şekilde püskürtmektedir. Ayrıca aparatın değişebilen uçları sayesinde diş ler arasında ve arka bölgedeki dişlere rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Aparat başlıklarınında değişebilir olması ayrıca bir hijyende sağlamaktadır. Aparattan çıkan basınçlı su miktarıda ayarlanabilmektedir. Bu sayede diş aralarında ve diş cebi bölgesinde biriken yemek artıkları da kolaylıkla temizlenebilmektedir.

Diş hekimine mutlaka ihtiyaç vardır

Diş duşu uygulaması ağız sağlığımızı korumaya yönelik bir uygulama olsa da tüm bunlar tek başına yine de yeterli olmayacaktır. Diş hekimi kontrollerinin 3-6 aylık süreler boyunce mutlaka gerçekleştirilmesi ve diş etlerininde temizletilmesi çok önemlidir. Eğer mevcut ağız hijyenin sürekli olarak muhafaza edilmesini istiyorsak mutlaka bu uygulamalara ve doktor kontrollerine özen göstermeliyiz.

Evdeki tüm aile bireyleri diş duşu uygulamasından yararlanabilir mi ?

Ağız duşu uygulama aparatının başlıklarının değişebilir olması evdeki tüm aile bireylerinin bu aparatı kullanabilmesini mümkün hale getiriyor. Diş hekimlerinin özellikle diş eti rahatsızlıkları olan bireylere önerdiği diş duşu uygulaması sayesinde çok kısa süre içerisinde diş eti problemleri ortadan kalkmaktadır. Ayrıca dişleri çürümeye meyilli olan kişiler, protez dişlere sahip olan kişiler, kaplama dişleri olan kişiler, çarpık dişlere sahip olan bireyler ve en önemlisi diş telleri olan bireylerde mutlaka diş duşu uygulamasından yararlanmaları gerekmektedir.

Ağız uşu plak oluşumunu engelleyen en önemli uygulamalardan birisidir

Ağız duşu uygulaması ile dişler arasında biriken yemek artıkları temizlenerek bu artıkların yol açtığı diş taşı oluşumu da önlenmiş olacaktır. Plak oluşumuyla baş edebilmenin en etkili yöntemlerinden biri olan ağız duşu uygulaması diş ipi ile beraber uygulanarak tam bir hijyen sağlanmış olacaktır.

Ağız duşu ağız kokusu oluşumunu da önlemektedir

Ağız duşu ağızda oluşan kötü kokununda önlenmesinde etkin rol üstlenir. Ağız kokusunun en büyük nedenlerinden birisi yeterli düzeyde ağız temizliğinin yapılmamasıdır. Yemeklerden sonra yada gece yatarken yeterli miktarda ağız temizliğinin yapılmaması bakterilerin oluşmasına oluşan bu bakterilerde diş eti hastalıklarına, dişlerin çürümesine ve kötü ağız kokusuna neden olur. Oluşan ağız kokusu günlük yaşamda kişinin sosyal ilişkilerini üst düzeyde etkiler.

Ağız duşu sigara içinler için oldukça ideal

Sigara içen kişiler diş sarılığından ve kötü ağız kokusundan oldukça şikayetçidir. Ağız duşu sayesinde bu oluşan lekeler ve ağız kokusu da en aza indirgenmektedir. Özellikle sigara içen kişilerin ağız sağlığına ve ağız hijyenine biaz daha fazla özen göstermeleri gerekir. Diş fırçalama ile beraber ağız duşu da oluşacak olan diş taşlarını en aza indirmekte ve ağız kokusunu da bir hayli azaltmaktadır.

Ağız ve Diş Sağlığı

Bitkisel olarak diş beyazlatma uygulamaları

8 Mayıs 2015

Hemen hemen tüm insanlığın en önemli sorunlarından birisi diş rengi problemidir. Bu sorun kişinin kendisine olan özgüveninde eksiklik, rahat gülümseyememe, dişlerini saklama dürtüsüne neden olmaktadır. Kimi bu konuda bitkisel yöntemlere, kimi diş hekimlerine, kimisi de estetik diş uygulamaları yaptırarak istedikleri beyaz dişlere sahip olabiliyorlar.

Evde diş beyazlatma uygulamaları

Evde yapılabilecek diş beyazlatma uygulamaları çok sınırlı olmakla beraber uzun müddet uygulandıklarında dişlerde kalıcı zararların oluşmasına, dişlerin aşınmasına, dişlerin zayıflayıp çürümelerine hatta evde kendi başınıza uygulayacağınız beyazlatma uygulamaları sonrasında dişleriniz daha fazla sararabilir.

Diş beyazlatma ürünleri

Çeşitli marketlerde satılan diş beyazlatma uygulamaları ilk olarak dişleri beyazlatıyor gibi görünebilir. Fakat bu ürünler dişler üzerinde aşınmaya neden olmaktadır. Bu aşınma dişlerin bir süreliğine beyazlamasını sağlıyor. Ürünlerin sürekli olarak kullanılması diş üzerindeki kayganlığın gitmesine aşınan dişin üzerinde daha fazla leke tutmasına ve sonuç olarak dişlerin daha fazla sararmasına neden olmaktadır.

Kalıcı beyazlık sağlanabilir mi ?

Hangi yöntemi uygularsanız uygulayın sigara, alkol, kahve, çay kullanımına devam ettiğiniz sürece ve düzenli olarak diş bakımınızı gerçekleştirmediğiniz sürece dişleriniz yeniden eski durumuna dönecektir.

Günlük olarak yapılacak bitkisel doğal diş beyazlatma yöntemi nedir ?

Dişlerinizi günlük olarak beyaz tutmanın en doğal yolları;

– Sigara, çay ve kahve tüketimini en aza indirmek

– Şekerli ve renklendirilmiş gıdalardan uzak durmak

– Şekersiz sakız çiğnemek

– Mutlaka sebze tüketmek özellike öğle aralarında elma yemek

– Günlük olarak çilek, ananas ve armut tüketmek

– Lifli sebzelere yönelmek

– Günlük olarak diş bakımınızı, ağız gargara ve diş ipi kullanımını gerçekleştirmek

– 3-6 aylık periyodlarla diş hekimi kontrollerinizi gerçekleştirmeniz

en doğal diş beyazlatma uygulamalarıdır.

Bitkisel yağlarla ağız gargarası

Bitkisel bir takım yağlarla ağız gargarası hem diş beyazlığına hemde ağız içi sağlığına önemli derece fayda sağlamaktadır. Ağız gargarasında kullanılabilecek bitkisel yağlar; Ayçiçek yağı, hakiki zeytin yağı, hindistan cevizi yağı, susam yağı

Yukarıda belirtmiş olduğumuz yağlarla ağzınızı gargara yaptıktan sonra su ile çalkalayınız

Fesleğen ile diş beyazlatma

Fesleğenin diş beyazlatma etkisi oldukça yüksektir. Genel olarak vücut için çok faydalı bir bitki olan fesleğen dişler içinde son derece yararlıdır. Fesleğen diş beyazlatma etkisinin yanı sıra diş etlerinizin sağlığını da korur.

– Ayda en fazla iki defa uygulayacağınız bir yöntem: fesleğen yapraklarını kuruttuktan sonra ezerek toz şekline getiriniz. Diş macunu üzerine bu tozu ekleyerek dişlerinizi fırçalayınız.

– Fesleğen yapraklarını macun kıvamına gelinceye kadar ezin.. Üzerine 2 çay kaşığı kadar kurutulmuş portakal kabuğu tozu ekleyin oluşan macunu dişlerinize sürün ve 20 dakika kadar bekledikten sonra diş bacunu ile fırçalayın

– Yukarıda verdiğimiz bitkisel tarifte kurutulmuş portakal tozunu bulamadıysanız macun kıvamına getirdiğiniz fesleğeni hardal yağı ile karıştırarak dişlerinize sürebilirsiniz.

Çilek ile diş beyazlatma

En doğal bitkisel diş beyazlatma yöntemlerinden birisi bol bol çilek tüketimidir. Çilek yemeniz dişlerinizi, diş etlerinizi koruduğu gibi dişlerinizin beyazlatmasını da sağlayacaktır. Ayrıca;

– Bir kaç çileği ezerek macun kıvamına getirin bu macun ile dişlerinizi çok nazik bastırmadan fırçalayınız.

– Yine eyda en fazla bir yada iki kez uygulayacağınız fazlası halinde dişlerde aşınmalara neden olacak bitksel diş beyazlatma yöntemi bir kaç çileğin ezilerek macun kıvamına geldikten sonra karbonat ile karıştırılıp dişlerin nazikçe fırçalanmasıdır.

Zerdeçal ile diş beyazlatma

Bitkisel olarak her türlü üründe kullanılan Zerdeçal bitkisel diş beyazlatma uygulamalarının da başında gelmektedir.

– Bir miktar Zerdeçal tozuna su ekleyerek bu karışımı macun kıvamına getiriyoruz. Macun kıvamına getirdiğimiz Zerdeçal ile dişlerimizi fırçalıyoruz. Bu karışıma bir miktar limon suyu eklemekte oldukça faydalıdır.

Ada çayı yaprağı ile diş beyazlatma

– Belkide en zahmetsiz yöntemlerden birisi olan ada çayı yaprağı ile bitkisel diş beyazlatma yönteminde ada çayı yaprağı el ile ezilerek yaprağı dişlere sürmektir.

– Diğer bir yöntem ise ada çayını demleyerek dişlerinizi bu çay ile gargara yapabilirsiniz.

Muz kabuğu ile diş beyazlatma

Muz kabuğunu iç kısmı minareller bakımından oldukça zengindir. Muz kabuğunun iç kısmını dişlerinizin üzerine süreceksiniz. Bu minaraller dişlerinize etki ederek dişlerinizde zamanla beyazlatma etkisi yapacaktır. Muz kabuğunu dişler üzerine sürüp bir süre bekledikten sonra dişlerinizi diş macunu ile fırçalamalısınız.

Elma sirkesi ile gargara

Elma sirkesi ile suyu karıştırarak ağız gargarası yapmak hem ağızda hemde dişlerde oldukça önemli etkiler yapmaktadır. Ağız sağlığının yanı sıra dişler üzerinde de beyazlatıcı etkisi vardır.

Ağız ve Diş Sağlığı

Dişlerinize en büyük zararı veren etkenler nelerdir ?

21 Nisan 2015

Diş hekimleri bugün dişlerimize en büyük zarar veren etkenlerden birinin sigara olduğunu açık bir dille belirtmektedir. Dünya geneline baktığımızda ise bugün her 3 yetişkinden birisi sigara içmektedir. Bu oldukça büyük bir rakamdır ve biz bunu her 3 yetişkinden birinin dişlerinde problem var olarak açık bir şekilde dile getirebiliriz.

Sigara ölümcül bir hastalıktır

Sigaranın zararlarını saymakla bitiremeyeceğimiz gibi ölüm oranlarına ne kadar büyük etkisi olduğu da bugün yediden yetmişe kadar hepimizin bildiği bir konudur. Yine dünya geneline baktığımızda bu durum yapılan araştırmalarla sabittir ki her 6 saniyede bir kişi sigara kullanımı nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Bu oran diğer trafik kazalarından, toplu terör olaylarından ve diğer iş kazalarından çok daha fazla bir orandır. Sigara ile baş etme mücadelesi bugün en büyük sağlık konularından birisidir.

Sigaranın ilk etkileri ağız içerisinde başlıyor

Kendini ilk olarak ağız içerisinde meydana getirdiği sorunlarla gösteren bu etki vücudumuzda yer olan diğer organlarımızı da birer birer vuruyor. Yapılan araştırmalar sigaranın içerisinde binlerce zararlı madde olduğunu tespit etmiştir. Bu zararlı maddeler ağız korumasını etkisiz hale getirerek dişler üzerinde plak birikimlerine zamanla diş eti çekilmesine ve sonuç olarak dişlerin kaybedilmesine sebebiyet oluşturuyor.

Sigara kötü ağız kokusuna neden olmaktadır

Sigara yanlızca kişinin kendisine değil çevresine de etki etmektedir. Çıkardığı duman içenle birlikte yanındakileri zehirlemekte ve kişinin dişlerine verdiği zararın yanında kötü ağız kokusuna da sebep olmaktadır. Kötü koku nedeni ile kişi iletişim kurmakta zorlanmakta, sosyal yaşantısı etkilenmekte ve kişinin yaşam standartları düşmektedir.

Sigara ağızdaki tat alma dokularını öldürüyor

Sigara zamanla kişinin dilinde bulunan tat alma duyularını da bozmaktadır. Kişi yediği yemekten yada içtiği bir içecekten gerçek anlamda tat alamamakta bu durum kişide iştahsızlığa ve kişinin beslenme düzeninin bozulmasına neden olmaktadır.

Diş eti iltihabı sigara içenlerin tamamında görülebilmektedir

Diş eti iltihabı başlangıcı hemen hemen tüm sigara içen hastalarda görülmektedir. Özellikle dişlerini fırçalarken kanadığından şikayet eden hastaların sayısı oldukça fazladır. Sigaranın yarattığı etki diş etlerinde iltihaplanma oluşmasına ve diş eti problemlerinin oluşmasına neden olmaktadır.

Sigara kullanımı dişin savunma sistemini güçsüzleştirir

Aşırı derecede sigara kullanımı, dişlerin düzenli olarak temizlenmemesi, yetersiz ağız bakımı ve diş hekimi kontrollerinin düzenli olarak yapılmaması dişlerin zamanla güçsüzleşmesini ve savunma sisteminin daha etkisiz kalmasına neden olur. Ağızda her şey normal görünse de zayıflayan dişler zamanla kırılmaya, çürümeye ve dökülmeye başlayacaktır. Bu etkiler ağızda meydana gelen en büyük sağlık sorunlarının sonuçlarıdır.

Sigara ağız kanserine yol açabilir ?

Sigara kullanımı yukarıda sizlere saymış olduğumuz etkenlerden çok daha fazlasına neden olabilir. İçerisinde milyonlarca mikroorganizmayı barındıran sigara ağız kanseri riskini de oldukça fazla arttıracaktır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki ağız kanseri nedenlerinin % 75’ini sigara ve alkol oluşturmaktadır.

Ağız kanserinin belirtileri nelerdir ?

Ağız içerisinde meydana gelen yaralar, aşırı ağır durumları, yemek yiyememe, aşırı sıcak ve soğuk yiyecek içeceklere karşı oluşan hassasiyetler, kırmızı ve beyaz yaraların fazlalığı, geçmeyen yaralar, kanamaların fazla görülmesi vb. gibi durumlar ağız kanseri belirtileridir. Ağızda bu tür yaralar ve diğer etkileri gören hastalar mutlaka vakit kaybetmeden bir diş hekimine başvurmaları gerekir.

Sigara bir kötü alışkanlıktır

Yukarıda belirtmiş olduğumuz nedenler ve sigaranın yapılan deneylerle elde edilen insan üzerinde oluşturduğu sağlık sorunları gösteriyor ki ağız kişinin tüm ağız ortamını ve diş yapısını değiştirmektedir. Sigaranın kötü bir alışkanlık olduğunu bilip bu alışkanlığını sürdürmeye devam eden bir kişiye sigaradan dolayı ağız ve diş sağlığının ne kadar zarar gördüğünü anlatmak daha da zordur. Ölümcül etkilerini bildiği halde bu alışkanlığına devam eden birey diş sağlığının bozulmasını da hayli hayli göze almıştır.

Öncelikli olarak sigara bırakılmalıdır

Sigara bırakmanız gereken en önemli öncelik olmalıdır. Bırakamıyorsanız da mutlaka azaltmalısınız. Sigara içiyorum diyerek diş hekimi kontrollerini kesinlikle aksatmamalısınız. Aksine sigara içiyorum diye daha sık diş hekimine başvurmalısınız.

Diş Hekimi Tedavileri

Diş eti çekilmesi

13 Nisan 2015

İnsanların diş hekimine en sık başvurdukları ağız hastalarından birisi olan diş eti çekilmesi problemi zamanında iyi bir ağız bakımı yapıldığında önlenebilen bir sorundur. Fakat diş eti bir kez çekildiği zaman daha sonra tedavisi ve iyileşme süreci çok uzun olan hatta estetik anlamda geri dönülmeyen bir sürecin içerisine girilmiş olur. Diş eti çekilmelerine günlük olarak gerçekleştirilecek ağız bakımı ile önlem alınabilirken zamanında alınmayan önlemler sonucunda ise tedavi süreci oldukça uzun ve maliyetlidir.

Diş eti çekilmesi nedir ? Neden gerçekleşir ?

Diş etleri dişleri çevreleyen ve dişleri koruyan bir dokudan ibarettir. Diş eti bölgesinde oluşan diş taşları; dişlerin iyi bakılmaması, günlük olarak ağız bakımının yapılmaması, ağızda var olan eskimiş köprüler ve genetik faktörlerden dolayı oluşurlar. Oluşan diş taşları bakterilerinde etkisi ile beraber ilerleyerek diş etlerini aşağıya doğru çekerler. Diş eti çekilmesinin bir diğer nedeni de diş eti hastalıklarıdır. Diş eti rahatsızlıkları ve diş taşları ile ilili olarak erken dönemde önlem alınır. Dişler düzenli olarak fırçalanır ve diş taşları diş hekiminiz tarafından düzenli olarak temizlenirse diş eti çekilmesi de yaşanmayacaktır. Diş eti çekilmelerinde geç kalınırsa dişlerin kaybedilmesine kadar varan sonuçlarla da karşılaşılabilir.

Diş eti çekilmesi her yaşta görülebilir mi ?

Diş eti çekilmeleri erken yaşlarda da görülebilin bir rahatsızlıktır. Düzenli olarak diş hekimi kontrolleri bu nedenle çok önemlidir. Diş hekimi kontrolleri sayesinde erken dönemde yapılacak müdahale diş eti çekilmesini önleyebilmektedir. Özellikle genetik olarak anne babasında diş eti problemi olanlar mutlaka sık sık diş hekimi kontrolleri yaptırmaları gerekmektedir. Diş eti çekilmesi her yaşta görülebilir.

Diş eti çekilmesinin tıbbi anlamda açıklaması ?

Diş ei çekilmelerinin nedenleri akut ve kronik olmak üzere iki başlık altında açıklanabilir. Diş eti çekilmesinin nedeni ancak bir diş hekimi tarafından yapılacak olan muayenede açıklanabilir. 1-2 mm kadar olan diş eti çekilmeleri kısa sürede yapılacak muayanenelerle rahatlıkla kontrol altına alınırlar ve önlenirler. Bu tür oluşan diş eti çekilmelerine kronik diş eti çekilmeleri diyoruz.

Bunun yanı sıra bir de akut dediğimiz çok hızlı bir şekilde ilerleyen ve boyutu ise 3-4 mm yi bulmuş olan diş eti çekilmeleri de vardır. Bu tür diş eti çekilmelerinde ise mutlaka cerrahi tedaviye gereksinim olabilir.

Diş eti çekilmesi neden olur ?

Diş eti çekilmesinin önlenebilmesi günlük olarak mutlaka diş bakımının yapılması ve 3-6 aylık aralıklarla diş hekimi kontrollerinin gerçekleştirilmesi gerekir. Bu önlem diş etleri çekilmeden yapılırsa tedaviye de gereksinim duyulmayacaktır. Diş hekiminiz size nasıl dişlerinizi fırçalayacağını da gösterecektir. Bu sayede yanlış diş fırçalama sonucunda oluşan diş eti çekilmeleri de önlenmiş olacaktır. Diş eti çekilmesinin bir diğer nedeni de genetik faktörlerdir. Eğer ailenizde daha önce diş eti çekilmesi problemleri yaşıyan varsa sizin bu konuda biraz daha dikkatli olmanız gerekmektedir. Diş hekimlerimizin de tavsiye ettikleri gibi dişler günde 3 kez özellikle gece yatmadan önce mutlak fırçalanmalıdır. Diş fırçalama alışkanlıkları ile dişler arasında kalan artıklar temizlenerek burada oluşan bakterilerin diş etlerine zarar vermeleri de önlenmiş olur.

Diş eti çekilmesine neden olan etkelnler nelerdir ?

– Yaşın ilerlemesi

– Dişleri gece uyurken yada gün içerisinde sıkmak, gece dişleri gıcırdatmak

– Dişleri düzenli olarak fırçalamamak

– Çarpık dişlere sahip olmak ve diş çarpıklığı nedeni ile dişler arasında kalan yemek artıklarını iyi temizlememek

– Diş eti iltihaplanması oluşması ve zamanında yapılamayan tedaviler

– Diş taşlarının ve bakteri plaklarının ağız ortamında oluşması ve zamanında temizletilmemesi

– Dişler arasında kürdan ve benzeri cisimleri çok fazla sokulması (diş ipi kullanılması gerekir)

– Kötü beslenme alışkanlıkları

– Diabet vb. hastalıklar

– Bağışıklık sisteminde meydana gelen sorunlar

– Travmatik yaralar

– Çok yüksek stres

– Hatalı yapılan kaplamalar ve dolgular

Yanlış diş fırçalama sonrasında meydana gelen diş eti çekilmeleri

Diş etleri yanlış diş fırçalama sonrasında da çekilme eğilimi gösterebilir. Bu tür bir durum ile karşılaşmamak için mulaka doktorunuzdan diş fırçalama konusunda bilgi alınmalıdır. Dişler orta sertlikte bir diş fırçası ile dairesel hareketler uygulayarak fırçalanması gerekir.

Diş eti çekilmelerinin belirtileri nelerdir ?

Diş eti çekilmelerinin en büyük belirtisi ağızda meydana gelen kötü kokudur. Bu durum diş etlerinin yada ağızda meydana gelen bir sorunun belirtisidir. Bunun yanı sıra dişler fırçalanırken yada sabah kalktığınızda meydana gelen diş eti kanamalarıdır. Diş etleri sıklıkla kanar bu durum diş eti hastalıklarının en büyük habercisidir.

Diş eti hastalıkları diş etlerinin çekilmesine sebep olur mu ?

Diş eti hastalıkları diş eti çekilmesinin en büyük nedenini oluşturur. Tedavi edilmediklerinde mutlaka diş etlerinin çekilmesine sebep olacaktır. Bu durum iltihapsal bir hastalıktır. Diş etlerinde oluşan iltihaplanmalar dişi çevreleyen kemik dokusunda erimeye neden olarak kemik dokusunun çekilmesine sebebiyet vermiş olacaktır. Diş eti de kemik dokusunu takip edeceğinden dolayı diş etleri de beraberinde çekilecektir.

Diş eti tedavisi sonrasında kaplama ve dolguların durumu ne olacaktır ?

Yapılacak olan diş eti tedavisi sonrasında bölgede bulunan kaplamaların ve dolguların ne yazık ki değişmesi gerekmektedir.

Diş eti tedavi edilmezse ne gibi bir sorun oluşur ?

Zamanla çekilen diş etleri ile beraber güçsüzleşen dişler dökülmeye başlayacaktır.

Diş eti çekilmesi önlemenin yolları nelerdir ?

Diş eti çekilmesi önceden alınan tedbirlerle basit bir şekilde önlenebilmektedir. Diş eti çekilmesi olmadan önce mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Eğer ağızda bir diş eti çekilmesi sorunu varsa tedavi sırasında da tedaviden sonrada mutlaka diş fırçalama alışkanlığı devam ettirilmelidir. Diş fırçalama alışkanlığının yanı sıra ağız günlük olarak gargara yapılmalı ve diş fırçalamaya ilaveten dişlerin arası diş ipi ile güzel bir şekilde temizlenmelidir.

Diş eti tedavisi yöntemleri nelerdir ?

Diş eti çekilmesi sonrasında diş dokusu üzerinde meyadana gelen problemlerin düzeltilmesi, diş duyarlılığının yeniden sağlanması ve cerrahi olarak çekilmiş olan diş eti dokusunun yeniden yerine getirilme işlemleri yapılmaktadır.

Diğer kaynak siteler

http://www.dishekim.com.tr/dis-eti-cekilmesi.html
http://www.dishekimi.com.tr/dis-eti-cekilmesi-nasil-durdurulur-diseti-cekilmesi-nasil-onlenir.html
http://www.distedavi.com.tr/dis-eti-cekilmesi-nasil-durdurulur-diseti-cekilmesi-nasil-onlenir.html

Ağız ve Diş Sağlığı

Dilde çıkan yaralar, AFT nedir, ağız ve dil yarası

22 Mart 2015

Dilde ve ağızda çıkan bir takım yaralar sürekli olarak tekrarlanıyorsa bu yaraların masum olmadığını unutmayın. Aft ve uçuk gibi yaralar vücudumuzun bağışıklık sistemi ile doğrudan ilişkilidirler. Eğer bu yaralar zamanla geçmezse yada sürekli olarak tekrarlarsalar bilmeniz gereken en önemli husus bağışıklık sisteminizde bir problem olduğudur. Bu yaralar bizim yaşam kalitemizin düşmesine neden olur. Genellikle ağrılı olan bu yaralar sırasında yemek yemekte yada sıcak soğuk bir şeyler içmekte oldukça zorlanırız. Zamanla kendiliğinden geçebilen uçuk ve aft yaralar geçmediklerinde ve sürekli olarak tekrarlandıklarında ise mutlaka tanı konulması gereken ve tedavi edilmesi gereken yaralardır.

Dil ve ağızda meydana gelen yaraların sürekli olarak tekrar etmesi

Dil ve ağızda oluşan bu yaraların sürekli olarak tekrar etmeleri bizlere ilk olarak Behçet hastalığının olup olmadığını sorgulatır. Yine çeşitli testler yapılarak bu yaraların neden meydana geldiği de araştırılır. Genellikle yapılan kontrollerle beraber bu yaraların neden sürekli olarak tekrarlandıkları kolaylıkla bulunabilir. Hastalarda bu durumlara neden olan en belirgin hastalıkların başında Behçet hastalığı gelmektedir. İlk olarak bu hastalıktan şüphe edilse de araştırmalar kesilmez. Hastalarda bu tür ağız yaralarına neden olan bir diğer etken ise B vitamini eksikliğidir. Eğer hastalık bir vitamin eksikliğinden kaynaklanıyorsa o zaman tedavi çok daha kısa süreli olabiliyor. Fakat vitamin eksikliğinden kaynaklanmayan bu tür ağız yaraları Behçet hastalığı şüphesi ile hastanın daha uzun süren kontroller altına girmesi gerektiriyor.

Mide rahatsızlıkları ve mide mikrobu araştırması

Mide mikrobu bir çok hastalık gibi bu tür ağız yaralarının oluşmasına da neden olan olabilmektedir. Eğer sık tekrarlayan yada geçmeyen ağız yaraları varsa mide mikrobundan şüphe edilebilir. Mide mikrobu gastrit ve ülser gibi rahatsızlıklara neden olabilirken sindirim sistemi yollarında da bir çok rahatsızlıklara neden olabilir. Mide mikrobu ayrıca kişide ağız yaraları dışında unutkanlık, halsizlik, yorgunluk ve sinirliliğe de neden olabilmektedir. Mide mikrobu oluşumu bazen kişide mide rahatsızlığı yaratmayabilir. Bu mikrop farklı bölgelerde farklı rahatsızlıklara neden olarak araştırılması ve tanı konulması zor bir durumda oluşturabilir.

Ağızda oluşan yaralarda tanı konulabilmesi çok önemlidir

Ağızda oluşan ve sürekli olarak tekrarlanan ağız yaralarında tanı koyulabilmesi tedavide ki en önemli aşamalardan birisidir. Öncelikli olarak bu tür yaralarda kişinin bağışıklık sistemi tamamen gözden geçirilmeli ve bu durum kişiye özel bir değerlendirmede olmalıdır. Kişinin daha önce geçirmiş olduğu rahatsızlıklar, aile de geçirilen önemli hastalıklar, yakın akrabalarda var olan rahatsızlıklar, kişinin yaşı, cinsiyeti özel olarak değerlendirilerek hastalık aranır ve kontrol altına alınır. Bunların dışında fiziksel olarak beslenme düzeni, uyuma alışkanlıkları, yorgunluk, ne kadar sıklıkla güneşlendiği, hangi gıdaları az hangi gıdaları fazla tükettiği de hastalık oluşumuna ve devam etmesine bağlı olan durumlardır.

Ağız yaralarının nedeni tam olarak bilinememektedir

Tıp dünyasında ağızda oluşan aft veya uçukların tam olarak nedeni bilinememektedir. Ortası beyaz olan yada diğer renkleri sarı ve gri tonlarda olan bu yaralar genellikle ağız içerisinde oluşur. Diğer uçuk gibi yaralar ise ağız çevresinde dudaklarda, yanaklarda, dilde vb. oluşabilmektedirler.

Ağız yaraları kimlerde görülür ?

Ağız yaraları küçük yaştan itibaren hemen hemen tüm insanlarda görülebilmektedirler. Bulaşıcı bir hastalık olan (uçuk) bu yaralar özellikle öpüşme ile kişiden kişiye geçebilmektedir. Bu yaralar oluştuklarından itibaren bir hafta yada on günlük bir süre içerisinde geçmektedirler. Tekrarlanıp tekrarlanmayacağı kişinin kendisine ve bağışıklık sistemine bağlıdır. Genellikle vücut direncinin azaldığı durumlarda kendisini belli ederler. Bu yaralar oldukça ağrılıdır.

Ağız yaralarına neden ola durumlar nelerdir ?

Fiziksel travma sonucu ağızda yaraların oluşması: Genellikle fiziksel olarak bölgede oluşan bir darbe yada bir travma bu yaraların oluşmasına neden olabilir. Sivri bir cismin ağız içerisinde oluşturacağı bir tahriş, yanağın yemek yerken ısırılması, çok sıcak bir şeylerin yenilmesi yada içilmesi bu tür bir ağız yarasına neden olabilir.

Yiyecek ve içeceklerin ağızda oluşturdukları yaralar: Ağızda oluşan yaralar genellikle asitli içeceklerin içilmesinden kaynaklanabilir. Kola, gazoz vb. asitli içeceklerin dışında portakal suyu veya nar suyu gibi içeceklerde ağızda yaraların oluşmasına neden olabilir. İçeceklerin yanı sıra çok baharatlı yiyecekler, tuzlu veya çok ekşi olan aşırı derecede acılı olan yiyeceklerde yaraların oluşmasına neden olabilir.

Alerjik reaksiyonları oluşturdukları ağız yaraları: Yiyeceklerden meydana gelen alerjik reaksiyonlar genellikle; balık, fındık, fıstık, süt vb. yiyeceklerin oluşturmuş oldukları alerjik reaksiyonlar yine incir, domates, limon, çilek gibi meyve ve sebzelerin de alerjik reaksiyonlara neden olarak ağızda bir takım yaraların oluşmasına neden olduklarını sıralayabiliriz.

Mide de oluşan mikroplar ( Mide mikrobu ) kaynaklı ağız yaraları: Mide mikrobu B12 vitamin eksikliğine neden olurken ağızda da bir takım yaraların çıkmasına bu yaraların sürekli olarak tekrarlanmasına yada geçmemesine neden olmaktadır.

Sigara kullanımı: Sigara bir çok hastalıkta olduğu gibi ağız yaralarının da baş mimarıdır.

Vitamin ve demir eksikliğinden dolayı meydana gelen ağız yaraları: Başta B vitamini eksikliği olmak üzere vücutta meydana gelen vitamin ve demir eksiklikleri ağız yaralarına neden olabilen en büyük etkenlerden biridir.

Stres ağız yaralarına neden olabilir: Bir çok fiziksel ve sistemik rahatsızlığın nedeni strestir. Stresli ortamlarda çalışmak, evde oluşan stres, iş yerinde veya okulda olan stres ağız yaralarına neden olabilmektedir.

Ağız yaralarında ne zaman doktora başvurmam gerekiyor ?

Ağızda oluşan yaralarda doktorunuza avurmanız gereken durumlar içerisinde;

– Ağızda bu yaralar ilk kez çıktıysa

– Aft yaraları oluştuysa ve bu yaralar çok büyüdüyse

– Çok fazla aft oluşmaya başladıysa

– Bu yaralar sık sık tekrarlıyorsa

Bu durumlarda mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Ağızda oluşan yaraların tedavisi nasıl yapılır ?

Dil üzerinde ve ağızda meydana gelen yaralardın tedavisi antibiyotik ve ilaçlarla sağlandığı gibi uzun süreli olmayan, sık sık tekrarlanmayan, ciddi bir etkisi olduğu görülmeyen ve çok nadir görülen aft gibi yaralarda evinizde uygulayabileceğiniz bazı tedavi yöntemleriyle de kısa süreli olarak bu yaralara tedavi amaçlı müdahale de bulunabilirsiniz.

– Ağız gargarası: Eczanelerde rahatlıkla bulabileceğiniz antiseptik özellikli ağız gargarası ile ağızda oluşan yaraların büyümesi engellenebilir.

– Tuz ve karbonat ile ağız gargarası: ılık su içerisinde tuz yada karbonat karıştırılarak ağız gargarası yapılır. Tuz ve karbonat karışımı doğal antiseptiktir.

– İlaç tedavisi: Doktorunuzun önereceği ilaç tedavisi ile ağızdaki yaralarınızdan kurtulabilirsiniz.

Not: Geçmeyen, sürekli tekrarlayan, çok ağrılı olan, 1 santimden daha büyük olan ağız yaralarında mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

Ağız ve Diş Sağlığı

Reflü ağız kokusuna neden olabilir mi ?

22 Mart 2015

Reflü mide de bulunan asidin ağıza kadar ulaşması yemek borusunda, kişinin ses tellerinde ve dişlerde bir takım sorunlara neden olabiliyor. Mide asidi reflü nedeni ile dişlere ve diş etlerine ciddi zararlar verirken ağız da kötü koku oluşmasına neden oluyor. Kişi genellikle ağzıma acı su geldi diyerek yakınmada bulunur. Bu durum reflüden kaynaklı olarak mide asidinin ağıza ulaşmasıdır. Bu durum yani mide asidi diş minesine zarar vererek dişlerin daha hızl bir şekilde çürümesine ve kötü ağız kokusunun oluşumunun en büyük nedenlerinden birisidir.

Reflü mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır

Bu hastalık tedavi edilmediği sürece kişinin yaşam standartlarını oldukça tehlikeye atmaktadır. Reflü zamanla ağız kokusuna neden olurken dişlerin çok hızlı çürümesine ve diş etlerininde iltihaplanmasına neden oluyor.

Reflü diş ve diş etlerine zarar veriyor

Mide asidi ağız seviyesine ulaştıktan sonra mutlaka dişlerin çok iyi bakılması ve fırçalanması gerekiyor. Dişler fırçalanmadıklarında mide asidi sıklıkla tekrarlayan reflülerle beraber ağızdaki dişlere ve ağız içi dokulara zarar vermeye başlıyor. Bunun yanında bir çok hastalığında habercisi olan reflü sinderim sistemi kanallarına da ciddi zararlar vermektedir.

Sabahları ağızda oluşan kötü tat

Ağızda oluşan kötü tat genellikle reflü olan kişilerde sıklıkla duyduğumuz bir sorun kişi sabah kalktığında ağzında kötü bir tat ve koku hisseder. Reflünün zamanla tedavi edilmemesi ise daha da büyük sorunlara gebe oluyor. Başta dişlerin aşınması, dişlerde oluşan lekelenmeler, kötü ağız kokusu, diş eti problemleri, dişlerin çürümesi ve sonuç olarak dişlerin çekilmesi reflünün ağız içi problemlerine neden olan sonuçları arasında sıralanabilir.

Reflü olan hastalar mutlaka diş hekimi kontrollerine gitmeliler

Reflü olan hastalar mutlaka günlük olarak dişlerini fırçalamalı ve ağız gargarası kullanması gerekirken rutin olarak gerçekleştirmiş oldukları diş hekimi kontrollerini de sıklaştırmaları gerekmektedir. Bu kontroller hastanın ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Diş çürükleri ve ağızda oluşan diş eti problemleri gözden kaçabilir

Ağızda oluşan sorunlar genellikle yavaş yavaş ilerlediklerinden dolayı gözden kaçabilmektedirler. Reflü nedeni ile sık sık mide asidinin ağız ortamıyla teneffüs etmesi ağız içerisinde ciddi tahribatlara neden olabilmektedir. Ağızda ve dil üzerinde çeşitli yaralarında oluşmasına neden olan bu durum mutlaka tedavi edilmesi ve aynı zamanda sık sık diş hekimi kontrollerinin gerçekleştirilmesi gereken bir durumdur.